2
Yorum
6
Beğeni
5,0
Puan
480
Okunma
/
Yıldızlar şahit her gece ölüşlerine
Bilsen ne çok şey görür ne çok
ölürler
İntihara meyilli hayatlarının son gördükleri
Mutluluğun ölüşü hüznün uyanışı olur
Çünkü
/
Sevda çiçeğini koklamayanlar
Sevdadan yana solumayanlar
Son türkünün hüzzam sesidir onlar
Bahar kapılarına gelse kışı yaşarlar
Sanki
/
İçi dışa vurmaz, cehennem yangını içindeki
Mülteci yüreği seçili sürgüne düşer bedeni
Biraz sessiz etraf biraz ürkek şimdi
Ve bir o kadarda bilinmez bir sır gibi
Kesin
/
Kimbilir kaç gecenin kronik yalnızı
İçine ah çekip derinde kalan bir sızı
İçinde kalır kendine olan dargınlığı
Sabahsız gecelerin hiç duyulmaz çığlığı
İçsel
/
Önce vurur duvarlara bakışlarını
Sonra adam etmeye çalışır adımlarını
Üşür bedeni nefesi silinir
Ay vurunca pencereden içeri
Hayal
/
Düşlerine inen perdeyi aralar
Esaretinin gölgesinde seyre dalar
Yarı aralık aydınlık yarısı karanlık
Bir intihar biçimiydi sanki karalık
Fakat
/
Soğuk karanlık her yanı yalnızlık
Yalnızlık kesiği şakaklarında şimdi
Kısılmış sesi dudaklarına indi
Yalnızdı şimdi yalnızlığın kalma biçimiydi
Aslında
/
Anlatılmış son öykü söylenmiş son türkü bu
Gördüğü rüyaların gerçekten tek farkı bu
Gerisi hep bir karanlık gerisi hep bir karalık
Ne bir riyaydı ne bir rüya baki kalan yalnızlık
5.0
100% (2)