1
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1063
Okunma
Diyaframı patlamış motor gibi diriliyor sabah
Yokuşun sırtında ki silik suratlardan başkası değil
Hep incinir yüreğim, duyabildiğim ah ve vah
İnsan bunlar ama…
Kendileriyle barışık değil.
Dört köyü dört şehri aşmış dizlerinde dört yama
Dört çeker amele var isteyen var mı beyler
Bunlar katır değil beygir değil lama
Jilet görmemişler yüzleri gördükçe…
Kimisinin alnında çöl aslanı yazar kimisinde karo
Bir ekmek için canını tezgâhta satan taşralı memo
Yokluğun inişinde düşürdüğümüz rüzgâr…
Es bakalım… efil efil.
Koça binaların gölgesinde takatsiz cılız karıncalar
Müşteri bekleyen malkoç ayıları flamingolar
Geviş getiren uzun boylu sarışın tayyare böcekleri
Bakmaktan ıramış, arına gömülmüş Anadolu
Eğil boynum eğil.
Doğuştan patlamış hayat’a dair tekeri
Yol bozuk, düzen bozuk, vites tutmuyor… bir ileri iki geri
Baktım yüzüne kemiğe yapışmış deri
Bu adaletse Adalet değil.
İhtişamlı arabalar, desti si kırık köpek bozuntuları
Bunlar yirmi dört ayar, çıkrık azgını mayalar
Geride vatan millet Sakarya diyen saf kan arılar
Baktım yüzlerine Çanakkale
Kan akıyor sefil mi... sefil,
Bir lokmanın hesabı derin bir mevzudur
Şair yüreğimden… Ve benden sorulur.
Umuda fener yakmışız sular elbet durulur
Biliyorum ki
Düzen kavramından geriye kalan
Ezil... Mehmet’im...ezil.