24
Yorum
78
Beğeni
0,0
Puan
922
Okunma

Kalk, kendi önünden...
Kalp âlemime ibret gözüyle bakmaya geç kaldım
Huzur taşlarını döşemek için de
Meramım, zatıma birikti
Bu yüzden dil cefasına fısıltım karıştı
Çığlıklarım da
Yollar vardı yalnızlık türkülerinde
Konup göçtüm hayat meydanında
Rüzgâr savruldu zorda
Ayaz kırıldı noksanımda
Dalda gül, gülşende bülbül incindi
ا
Yürek şehri neresidir ki?
Âbâd olmak isteyen kir pas toz içinde
Sense en mücella aynaların peşinden koşmaktasın
Yıldızlar söner alevinde
Gözlerini öper azizler
Hüzün ve muhabbet gökte havayı emer
Karanlığı boğar dev özlemler
Yorulur ruhlar
Ayık olmak varken uyursun çeşme başlarında
Dağda kervan usanır
Gecenin içinden geçer nal sesleri
Dolu dizgin atlara gem vurasın gelir
Her şey hayal değilse
Susunca geçer mi susayışın
Şiirler yazar mı arzu hâlini
ﻩ
Ey içimdeki fırtına
Kesme soluğumu
Bırak devriye gezsin ırmak perileri
Sancı çeksin, cemre düşsün azdan çoğumuza
Mest olup açsın nergisler
Güne kurşun atılmaz
Ümide de
Demir dövsün niyetini
Göğsümü yarıp göstermediysem sana
Kuşlar var göğümde
Canımı yaktıkça ben, bana değil
En çok da sana yenilirim
G ö n ü l....
GülRa___