Ödünç alınan son kuruşla ödenen ilk kuruş arasında tabii muazzam bir fark vardır. goethe
lalegül
lalegül

BÜLBÜL

Yorum

BÜLBÜL

( 7 kişi )

3

Yorum

14

Beğeni

5,0

Puan

478

Okunma

BÜLBÜL


Kalplerde ki karanlık asumana yayılmış
Uzza, Menat, Lat gibi putlar kutsal sayılmış
Türlü türlü barbarlık denk tutulmuş mertliğe
Kızları katletmenin adı töre sayılmış
Acıma duyguları topyekûn terkedilmiş
Cemiyet fenalığa önceden sevk edilmiş

Ukaz Panayırında anlattı Kus bin sa’de
Dedi: “ Uyanın artık, dolmaya yakın vade”

Bir güneş doğdu fecre nurlu, Hira Dağından
Ayrıldı bütün yollar zaman ile birlikte
Kurtuldu beşeriyet zulmün karanlığından
Fevc fevc akıp vardılar nurun aydınlığına
Son verdi yüce Server asrın karanlığına

Başıbozuk cihana koca bir Sultan geldi
Yaşayan bedenlerde ölmüş ruha can geldi
Asılardır hedefsiz beşere, yol gösteren
Yanlışlardan doğruyu ayıran Furkân geldi

Manevîyat duygusu kalplerden kovulmuştu
Vicdânlar paramparça her yana savrulmuştu
Bahira’nın yaşları karışırken çöllere
Hakkın hasreti ile yürekler kavrulmuştu
O ne müthiş bir duygu, o ne biçim bir andı
Belli ki o Resûlün geleceği zaman

Sanki zaman durmuşta mekânlar değişmişti
Görünen bu vak’alar akıl almaz bir işti

Hira mağarasında bir tefekkür hali ki
Beden, fikir ve ruhu atînin eşiğinde
Bu koca kâinâtın elbet vardır mâliki
Karışmıştı zihinde eşyanın “var”ı “yok”u
Vahiy edildi O’na Rabbin adıyla oku

Kuraklıktan kurumuş çöllere yağmur geldi
Katılaşmış kalplere ebedi sürûr geldi
Kesildi baykuş sesi her taraf gül-zâr oldu
Bülbül nağmeleriyle âleme huzur geldi

Asırların ahı var mazlumların yaşında
Çile ile gam vardı katığında aşında
Cemiyet başıbozuk korku içinde herkes
Korkular küçük büyük herkesin bakışında
Zaman zamana gebe insan zamana mahkûm
Sona erdi karanlık sona erdi tahakküm

Bütün rütbeler eşit ha komutan ha nefer
Gönüllere yapıldı ebedi kutlu sefer

Bir nur parlayıverdi Kuaykıan dağında
Ona nazire yaptı Ebu Kubeys tepesi
Ayın iki parçası solunda ve sağında
Cehaletin babası “dedi ki bu bir sihir
Abdullah’ın yetimi göklere etti tesir”

Her zaman ümmet için yanan bir gönül geldi
Susuz kalmış çöllere misk kokulu gül geldi
Katılaşmış kalpleri ilahi nağmelerle
Nur dolu seherlere çağıran bülbül geldi


Kızgın çöller üstünde, terk edilen bir vatan
Her şey geride kaldı, onlarla giden iman
Habeş diyarlarında titriyorken Necaşi
Nurun zuhûru için demek ki geldi zaman
İslam’ın adı artık uzaklarda duyuldu
Vatanında esirdi, vatanından kovuldu

Bu ne çileli durum, bu nasıl bir imtihan
Ebedi kurtuluşun asıl kaynağı iman

Bir kutsi yolculuk ki tanımaz zaman mekân
Bilinmeyen haliyle Rabbinin karşısında
Fırsat kollayan için: “ işte en büyük yalan
Koştular Ebu Bekr’e sordular “ nasıl olur ?”
Açıkladı fikrini “ O dediyse doğrudur”

Azap vadeden değil âleme rahmet geldi
Hakk’ın rızâsı için mümine gayret geldi
Mirâc’dan döndüğünde O’nun ile birlikte
Ebedi kurtuluşa erdiren berat geldi.

Yaşlanmış yorgun dünya, yeni bir asra gebe
Zor ile tebliğ olmaz nerden bilsin Ebrehe
Bin yıldır yanan ateş, sönüverdi mum gibi
Ne bir anlam verildi, ne bulundu bir çare
Bütün bu hadiseler kimseye etmez tesir
Ha geldi ha gelecek o muhteşem misâfir
Yeni gelen dönemin duyuldu ayak sesi
Asra vuruldu damga günlerden pazartesi

İki zaman haline ayrıldı koca cihan
Savruldu dört bir yana ilk devrenin külleri.
Kâbe’de ki putlardı sadece geri kalan
Save çöle dönerken, Semâve coştu taştı
Kisrâ’nın burçlarıysa, yıkılmış birer taştı.

Eskimiş bu cihana yeni bir sîmâ geldi
Pas tutmuş gönüllere neşe ve safâ geldi
Zalimlerin zulmünden kısılmışken sesimiz
Mâ-verâdan duyulan ulvî bir sedâ geldi.

Yokluğuna alışmak yüreklere zor gelir
Sığamaz yere göğe, koca âlem dar gelir
Aşkın ile yanmayan, muhabbet beslemeyen
Sana gönül vermeyen, kim olsa ağyar gelir
Sendin cihanın nuru, karanlığı kararttın !
Sana bende ümmeti , yetim bırakıp gittin.

Teşrifleri aydınlık pazartesi günüydü
Yine bir pazartesi ayrılığın günüydü

Hakka vuslat haberi duyulunca bir anda
Yürekler alev alev gözlerde yaş sel gibi.
O andan itibaren Resul yoktu cihanda.
Yangın yerine dönen yürekler gamlı bu gün,
Neşe sevinç ve sürur kalplerden sürgün bu gün.

Aydınlık semamıza kapkara duhan geldi
Umutları solduran mevsim-i hazan geldi
Bir anlık şaşkınlıktan herkes kaldı çaresiz
Lâl olan dilimize feryad ü figân geldi

Paylaş:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Şiiri Değerlendirin
 

Topluluk Puanları (7)

5.0

100% (7)

Bülbül Şiirine Yorum Yap
Okuduğunuz Bülbül şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
BÜLBÜL şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Şentürk Dursun
Şentürk Dursun, @senturkdursun
5.2.2022 00:03:26
5 puan verdi
Tek kelime ile mükemmel. Selam ve saygılar hocam.
kevir
kevir, @kevir
3.2.2022 06:17:04
5 puan verdi
Tebrik ederim
Anlam yüklü bir eserdi. Biraz Nurullah Genç hocamı anımsattı
Işık  Mehmetali
Işık Mehmetali, @isikmehmetali
2.2.2022 21:43:15
5 puan verdi
Anlamı ve anlatımı güzel şiirdi beğeniyle okudum
Yüreğine emeğine sağlık
________________________________Selamlar
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL