21
Yorum
40
Beğeni
5,0
Puan
501
Okunma
Hafıza şaşmaz
O toprak evin içinde
Dışarı bakmak
Önce basma ardında çêl harmana uzanır
Önü düz çimene yayılır
Yanda komşu evler
Köy geriye doğru uzanır otuz kırk ev
O pencere rüyama müdavim
Annemin koşuşturması
Koyunları çobana inekleri nahıra katmak
Öğlene tandır yanacak onca kalabalık
Ekmeksiz
Büyük kız kardeşim küçükleri avutuyor
O çaydanlık hep gözümde
Babam iç sekide oturmakta
Alt çaydanlık simsiyah üst demlik mavimsi
Ara ara çatlamış boyalar dökük
Gri bir alacada
O demliği kaldırınca çaydanlığa yapıştım
Üstüme döküldü kaynar sular
Ne kadar küçüğüm ne kadar çok hatırımda
O sabah ajansını dinlemedeyken unuttu beni
Buralarda olsa kıyametler kopardı
O çocuk pamuklara sarılırdı
Kavga ambulans doktor koşturmaca
Günün rütüninde işler akarken
Ağlamanın acısı mı acının ağlaması mı
Annem sumsukladı yaramazlığımı
O bir şey olmazlar söylendi
Sonra kara bir merhem sürdüler
Tütün kâğıtları sara sara
Uzun zaman bekledim kabuk tutmayı
Ellerim sarılı gülmecesi olurken evin
O ölmek denen şeyin sıradanlığı
Hep yaşam telaşının içinde unutulurdu
Yaşam zordu hem de çok zordu
Ölümden tek şikayet kışın olması
Koca köy bir mezarı zor kazardı
Basma- Hayvan pisliğinin tezek hale gelmesi için yaymak
Çêl - Tohumluk buğday arpanın gömüldüğü kuyu
Coşkûnî
5.0
100% (29)