Söz konusu sen isen, dağlar taşlar yol olur
Bir göz kırpman yeterli, bakışından anlarım
Gülüşün goncalaşır, gül yüzünde gül olur
Fersah fersah uzaktan, kokuşundan anlarım.

Katmerleşen acılar, yüreğinde dağlaşır
Üzüntü son haddinde, gözyaşların ağlaşır
Kar düşen ak saçında, mor bulutlar eğleşir
Kaşlarını çatarak, yıkışından anlarım.

Mazinin derinine, uzansa da köklerin
Karanlığa dönüşür, o masmavi göklerin
Eşeğe fazla gelir, taşınamaz yüklerin
Ciğerine batıp da, yakışından anlarım.

Kimi deryada yüzer, kimine de kıyısı
Çektiğin çilelerin, bilinmez ki sayısı
Bizde turşu kurulur, sende derdin dayısı
Sır küpüne dolup da, akışından anlarım.

Kaderin cilvesi bu, düşmanların birleşir
Enik gibi çoğalan, ıstırabın gürleşir
Düz ovada dikleşen, tozlu yollar zorlaşır
Takatsız dizlerinin, yokuşundan anlarım.

Altından kalkamazken, deli poyraz yelinin
Kimse farkına varmaz, buzlar tutan elinin
Yıllara rest çekerken, kamburlaşan belinin
İki büklüm olup da, çöküşünden anlarım.

Necati dinlerken de, inlerken de doludur
Esas olan aşığın, acınacak halidir
Yürümekle bitmeyen, bu yol sevgi yoludur
Garip garip boynunu, büküşünden anlarım.

Necati OCAKCI
18.01.2022
ANTALYA