2
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1104
Okunma

Elimin gölgesinden döküldü
Bu yaza benzemeyen yaz yazısı
Kavurmayan
Müşfik bir güneşi
Perdeleyen
Elimin gölgesinden
Dağ
Bir nehre ne kadar benzemiyorsa
Artık o kadar diktir
Yeşilden maviye
Oradan ak kağıtların
Noktasız yerlerine
Akıyorken hüznün çağlayanı
Elimin gölgesinden dökülüyorken
Şiir
Bana akşamüstlerinin günahını
Sabahtan çıkaracak
Bir tapınak lazım
Kabartılmış düşlerin beje boyadığı
Serin ve küflü
Ama bir o kadar hüzünsüz
Bir o kadar da soğuk ve efsunsuz
Suretlerden si’retlerden öte
Ağlayarak girip
Daha çok ağlayarak çıkacağım
Bir tapınak
Lazım bana
Eğer bir bazı şeyleri anlasaydım
Zamandan eşyadan ve küf kokusundan
Zafersiz seferler tertiplemiş olsaydım
Akşamın cesur loşluğuna
Otobüslerde biteviye akan
Yolcuların kalbinden geçenlerin
Esamesi okunmazdı şimdi
Dört yanı suyla çevrili
Biraz korkak
Bir o kadar da cesur iman
Nelere kadir
Nerelere gider
Eşyanın gri aydınlığında
Gözenekleri günahkar salgılarla tıkanık
Ağzı mayışık tadlara alışık
Gözleri yeşile doygun
Bir göçer olmasaydım
Akşamın zavallı ışığını
Gölgelemeseydim elimle
Sana
Daha çok şiirler yazacaktım
Neyse
Yaz bitmedi daha
Yazarım...
11 Haziran 2007
Şükrü ÖZMEN