Ben de inanmıyordum bana
Yediremiyordum tutsaklığı ruhuma
Baktığım her yerde kanlı bir hesaplaşma
Kulağımı tırmalıyordu bitmeyen kavga

Nasıl inanabilirdim kendime;
“Sen de tutsak oldun” dediklerinde
Bırakamazdım bana ait olanları
Gerekirse verirdim canımı, ölüm zaten tenimde

Kim derdi Kabillerin sayısı Habilleri geçecek
Mazluma sırt dönen garip insanlar türeyecek
Kıyamete ramak kala Dünya kan gölüne dönecek
İğnenin ucu kadar iyiliğin olsa seni cennete götürecek

Çocuklar ah, hayvanlar feryat ederken;
Anaların gözlerinden yaşlar dinmezken,
İnsanoğlu can almakta Azrail’e fırsat vermezken,
İnanmalı mıyım Dünya’da iyiliklerin yeşereceğine?

Dünya’nın kötüleri yaşarken kanlı para içinde
İyilere açlık düşmüş, helal lokmalar çöp tenekesinde
Sence de yarınlara kara düşler kurmalı mıyım?
Nemrutlarla aynı mekânı paylaşıyorum diye!

Gelecek ne getirir bilinmez elbette,
İnanmalı mıyım Dünya’nın güzelleşeceğine?
Vakit gelip çatıyor mu acaba, kıyamet yakın bir yerde
Deccal’ı da aramaya koyuldum artık, sence nerede?

Her geçen gün tükenirken mazlumun ümidi,
Deccal beklenmelidir elbette
Zenginin doymak bilmeyen boğazı,
El atmış artık fakirin ta midesine

Dünya’nın kötüleri tutuşurken el ele
Ak sayfalı bir gelecek göremiyorum ileride
Yaşa kötülerinle Dünya,
Yoksun La Rocca Rukiye’nin pembe düşlerinde…

La Rocca Rukiye Baldede
Tarih: 06.02.2019- Çarşamba
Saat: 01.35