0
Yorum
4
Beğeni
0,0
Puan
1157
Okunma
’bence istanbulun şehir kimliği için düşünülmeli projeler.örneğin her semtin meydanı parkı bahçesi olmalı varoş merkez ayrımına gitmeden.hakiki manada topluma kazandırılmalı insanlar bir organize grubuna dahil olmakla.bu şekilde sosyalleşme imkanı bulur şehrin insanı.yapılaşma cadde ve sokaklar hesaplanarak olmalıki şehirleşmede başarı sağlansın.insanlar vaktini kahvehanede geçiriyor sahip çıkılmadığından.kitap okuma alışkanlığı ailede başlar.sosyal güvencesi yok bir çok insanın.bu nedenle güven duymuyor devlete.sorunlar birazda bundan kaynaklı.bir ulus olmanın gereğinde görmeli ortak idealler için.ekrem başkan her kesimden insana açık duruyor partizan olmamaları kaydıyla.bu sevindirici bir durum.kendisine başarılar diliyorum.’bunlar bugün yazdığım bir yazıdan.mağara şiiri içinde filmlere konu olabilecek tanımlarla dolu olduğundan bir senaryo çalışması olabilirdi anımsattıkları.tutukluyuz diyorya fethullah gülen şiirinde.fırtınalı günlerden sonra yeni kitapları raflardaki yerini almış durumda.terörle çıkılan yolda kaç ihtilal gördü bu ülke.islam nizamı terör örgütlerinin çıkış noktası.bunun için vahşice cinayetler işleniyor.bunun yerine kalkışmışlığa önem vermek gerekiyor.milli kültüre hizmette görürken adanmışlığı.ruhumuzun heykelini dikmek çevremizi güzelleştirmektir aynı zamanda.bunun için kültür sanat durağı olmalı ülke gençliğinin.konunun anlaşılması için hangi ülkeyi örnek almanın titizliliğiyle düşünülmüş kaygılar.bunları anlamak mümkün türkiyenin güvenli bir yer olmasını yadırgayanlar için.çünkü demokratik talepler sınırlı tutulmuştur uygulamada.bu da faşizme yakın bir karakter taşıması rejimin.devletin hiyeraşik bir önceliği var iktidar olma saikleriyle düşününce.cnn kanalında fahiş fiatlar tartışılıyordu.bu konuyu bilim nasıl tarif etmiş sorusu vardı gündemde.hulki cevizoğlu bilimin olanaklarıyla aydınlatmak istiyordu halkı.ancak beni ilgilendiren bir konu olduğundan şu yazıyı gönderme gereğini duymuştum.’Biz biliyoruzki türkiye bunların çiftliği.neymiş avrupadan olan farklılığımız.uygarlığı nasıl başlattığına bağlı.burda hesaplaşma farklı yürüyor onu için.erbakanlı yıllardan çok şey öğrendi türkiye.faşizmle olan intiharına tanıklık etti tarih.12 eylülün sanata bakışı sığ bir politika değilmiydi.vatandaşı eğitmek devletin işimidir felsefeye göre.fransız ihtilali ne zaman bizim gerçeğimiz olmuş.bunları açıklasın Hulki bey’.
sen gittikten sonra ben
gülay kömürle diren
dönüyormu bağdattan
şamda iniyor attan
zaman yoktur uzayda
düşünce geçmiş kayda
tarih insanla başlar
hacer şeytanı taşlar
hukukta masuniyet
suçsuzluğa alamet
yaratılışta evrim
anlarsak olur devrim
hep değerler yozlaşmış
keman sesine alkış
feyza hepçilingirler
gönüldeki şiirler
sefaletle zenginlik
içiçedir enginlik
bir soluk almak için
çalış çoğalsın ekin
suphanellah demekse
yemende ot yemekse
kalkınmanın şartı ne
gayret gelsin ülkene
saygı gören bir yatır
sefaleti anlatır
cübbe sarık sakalla
takva beklenir hala
kuduz köpeğe inat
şefkat bekler kainat
kim ki zülme bulaşır
nefsi fravunlaşır
salat beladır ömre
gönüle düşmez cemre
hayat ölüme karşı
kalabalıksa çarşı
cismin olacak nebat
tabuta sığan ebat
manen öyle yoksuldun
huzuru dinde buldun
akıl çağı sanatta
hikmet var kainatta
dava meze rakıya
aşk satılmış takıya
ne yapsın islamcı kız
dava ağızda sakız
hürlük hakkın körelmiş
dava ömre bedelmiş
bir ateistle ermiş
aynı tabaktan yermiş
çileyi çekmiş zahit
harpten yılmış mücahit
sumuttan soyuta aşk
kazanmak cennette köşk
böbre gidi ne ister
güneş yüzünü göster
bugün günlerden nevruz
ver kardeşliğe omuz
kaçkar dağları behur
diye baharda sehur
gün eksildi geceden
söz saklandı heceden
evdeki eşkıyalık
dağlardaki kayalık
der somatik hezeyan
hakikat değil ayan
çocuk oyunu sayborg
duygusallık için org
vicdanın çağa soru
yalnız kendini koru
ölümden uzak bir yer
kerem eksen aşk bekler
çatışmış uygarlıklar
huntington kimi duyar
böyle varılmış şama
baht olmuş fukuyama
rupi kaur süt ve bal
tarihe dalmış sandal
sunuşuyla carmine
ted gibi konuş diye
şimdi her zerre kara
diyor kitapta yula
kıyamet emeklisi
şule gürbüzün sisi
islam komüncüleri
faik bulutun yeri
baktım arabesk filmi
bedri rahmiye dilmi
portakal çiçekleri
balpınarın eseri
dino buzattiden ek
tanrıyı gören köpek
tabiata aşıksan
diyor dante ey insan
şeyh bedrettin fuzuli
bunu düşünmüş dali
öğrendik kamasutra
döşeyemezmiş vitra
ziya osman yitikse
şiirde us etikse
mevlana’da estetik
görülmüş ezoterik.
inci enginün okul
ayten lermioğlu kul
medelin miller yine
ben kirke’yle efsane
tolkienle sen üşü
gondolinin düşüşü
anton çehov cins bir kuş
oku altıncı koğuş
sylvie germain ece
kitabı amber gece
ölüm can düşmanım der
elias canetti rehber
hoca ahmet yesevi
yunus emrede sevi
hacı bayramı veli
demiş daima ali
ömerle osman erdi
ebubekir hak derdi
çelebinin mevlidi
nurlu doğuşa tevdi
ömer hayyam şeyh sadi
hep muhammedin virdi
nakşibendi kadiri
hala gönülde diri
bektaşi dergahında
mevlevinin ahında
asırlar sonra ata
hayranmış tabiata
aşık veysel pir sultan
atamız bilge kağan
kumandan fatih sultan
bize örnek alpaslan
ak şemsettin gürani
görmemiş hiç bir fani
şarkısıyla gazeli
şair nedim ezeli
çıkmış alparslan kuytul
olmuş gençliğe okul
şeyh şamil kafkas kurdu
velilerden bir ordu
15 temmuz sisinde
tsk yine zinde
tarihte aşk ülkesi
bitmiş dinin nefesi
bitmiş cephede masal
gölpınarlıda eşkal
aşık vahdeti gibi
meczuplar aşk sahibi
rene guenon bir gemi
dante ezoterizmi
beyza alkoçta mana
kitabı karantina
paola peretti mor
kiraz ağacına sor
meleğin düşüşü mit
villiam hjortsberge ait
andrey platonov can
su altında bir mercan
vincent dimaiodan morg
ölümde hayattan org
dişi geçmiş zamana
gülsüm ışıldar mana
hayatın incileri
okan orukun yeri
çikolata kalplerde
belgin gürbüz kederde
dilara keskinden ikaz
ölüler konuşamaz
güz gelmeden romanı
anla selçuk baranı
isyana kattık püre
selam söyle dübüre
arap ülkesi gibi
savaşta görmek dibi
pembe pancurlu evler
grev için ödevler
her meydana bir heykel
bir önder beynelmilel
yaşadığı devirde
millet sanki revirde
istiklal mahkemesi
bu halkın kekemesi
menderesi idama
götürmüş bir çift yama
devrimlerin tenkidi
tanınmış hak değildi
ferde tanınırsa hak
rejim tehlikede bak
kaç alim ipe gitmiş
sait nursi seyitmiş
iman kurtarma devri
zora sokmuşmu sevri
hükmü kalmayan kuran
çağın düştüğü buhran
başöğretmen atatürk
üşüyen millete kürk
alfabeyle başlamış
cehaleti taşlamış
geçmiş devri eylemin
ubudiyet çok derin
böyle risale-i nur
kibri taşımak onur
zindanlardan gelen ses
herkes için bir kafes
yurtlar ışık evleri
hissettirmek makberi
süleymancı menzilci
diyor tarikat cici
yolculuk var uzaya
dünyada kalmış yaya
gavsın gezdiği feza
hayat bir anlık kaza
kimin için hakikat
cennete yol tarikat
geçmişte mevlevisi
ney içinde mavisi
lale devri istibdat
hürriyete aşık zat
sarayın kapısında
ne almışsa akında
böyle cihan devleti
kaybetmişse savleti
neydeki figan susmuş
derviş inkarı kusmuş
ardından gelen hicran
birde denmiş aydınlan
onun için arzuhal
denmiş eski hal muhal
cemaat bir tarafta
neşriyatları rafta
benliği öldüren ok
gettoyu yaşayan çok
modern maskeli dinler
zaaf yaşayan dinler
insana ait özlem
ölü sokaktan gözlem
fikri sağlar diyor ki
ülke batık bir gemi
ne kadar mülteci var
bunu da bilmiyorlar
gemiyi vurdu şaşı
bulunmaz hint kumaşı
var aile şirketi
sevmiyor etiketi
insan olursa kursun
beyninden vurulursun
çünkü her türlü ortam
arıyor mekanda dam
etnik kimliğe karşı
neden duruyor çarşı
hedonist zevkler için
kullanılmış aşk ve din
yoldan çıkılmış artık
türbanlıya da baktık
tek amaç para olmuş
omuzda bahtiyar kuş
plaj ve cami ortak
yürüyen hatuna bak
sinyal veriyor aşka
tutucu olmak başka
yoksullukta fantazi
aşk savaşında gazi
işte yüzlerce kitap
bizi düşürmüş bitap
her metinde ayrı düş
tarih neleri görmüş
aklın ölçüsü yokmu
insan sevgiye tokmu
okşa diyorsa kadın
bu aklı kimden aldın
demiş üstat siyaset
şeytandan gelen lanet
ilim ve fende gayret
birde helal ticaret
cumhuriyet fikrine
sadık kalınmış yine
haklarla hayat zengin
hürlükle kalpler engin
esas alınmamış had
bu yüzden var istibdad
nağmesiz renksiz hayat
bastırılmış nice tat
kaçak yolcu gibi ay
karanlıkta koşan tay
sonra sunulmuş zehir
uykuya yatmış şehir
kurtuba ve buhara
tat bırakmış bahara
saatlerde hazine
zaman sanki medine
mekkenin sokakları
çocuk yüzlü baharı
bağdat şam ve istanbul
üç şehir aşka okul
ama yasak bahçeler
ses vermiyor lehçeler
bunla avunmuş gönül
yanmış hisarlarda gül
işte sararmış başak
ay ve yıldızlı bayrak
and ve yemin yumruğu
sonra göldeki kuğu
çalmış hilali gökten
ağacı sökmüş kökten
vefalı bir semt adı
güzel günlerin yadı
kadraja alınmış göz
gönüle işlemiş söz
sonra yoksulluk çökmüş
tekil yaşanmış her düş
umut için işkence
ağır geliyor gence
yaşanmış hatiralar
gizli dosyalarda var
akvaryumda bir balık
rüzgara vermiş salık
ilme mahsus medrese
sokar mı aklı derse
öğrenmenin bilinci
bulamıyorsa inci
ruhun azap duyarsa
kuran akla miyarsa
oku modern tefsiri
olursun hakkın piri
neden bahseder üstat
mükafatlar bir imbat
ruha nefes aldıran
tabiatta bul irfan
düşün sonra uygula
akıl bir nimet kula
cihanşümül manada
hissede var sanada
halkın mülkünde hain
olanda namazsız din
tekrara düşüyorsan
uzak dur der dervişan
çünkü riyada insan
hasenata bir kalkan
semavatı ağlatan
günahla dolu zaman
çünkü iman için gam
duymuyorsan yok meram
madem eşyadan hicret
etmek muhalse terket
onun için tarihi
cennette görmüş ahi
varlık müşkül insanda
vahyin nuru kuranda
insanların hilkati
melaikeden kati
onun için resuller
şirke karşı bir rehber
haktan alınan bilgi
kaderinde bir çizgi
günah bahane değil
yalnız rabbine eğil
hakkın karanlık yönü
boş bir konağın önü
oy kullanmak talihse
seçilmişler salihse
liranın değer kaybı
dolmamış buzdolabı
kendi şartında pazar
kalmışsa dolar azar
arz talep dengesinde
fiatlanmış mal zinde
zamlanıyorsa mallar
meyveye durmaz dallar
olmak zorsa müdahil
yatlarla dolsun sahil
belki sembolik tarzda
piyasadaki arzda
kontrol için fiatı
kullanmak iktisatı
güven gelsin liraya
bakınca fabrikaya
soğan ekmeğe muhtaç
halk için fabrika aç
mal varsa piyasada
para niçin kasada
oynanan oyun büyük
enflasyon işçiye yük
kalabalık akıyor
fiatlar cep yakıyor
fakirleşiyor millet
faiz denilen illet
o yeşil vadilerde
tahterevanlar nerde
tam bağımsız türkiye
tarihten bir hediye
her gecenin sabahı
getirirmiş felahı
kurtlar vadisi ajans
tanımadı halka şans
şimdi diriliş vakti
yenilemeli akti
üşütüyorsa sokak
erkekteki sadakat
gerçek gladyo cıa
bir gülünç yüz garcia
barlar pavyonlar açık
konuklar hayli kaçık
kimliğini saklıyor
otelde sabahlıyor
nerde resmiyet kanun
harunlar olmuş karun
çekilen operasyon
teröre vermekte son
pkksı deaşı
kabul etmiyor aşı
görmek sebatla ufku
akıl zindanı kuşku
sara nöbeti gibi
küfre düşürür kalbi
insanlar var çevrende
sanki başka evrende
bir ihtilal gerçeği
yedirir mercimeği
meydanlar heykel dolar
yan bakışla gül solar
kurşun asker devriye
tutsaklık biteviye
teknolojik devrime
inanılmış evrime
verdi talimat paşa
laiklik değil haşa
sende katıl sohbete
güvenirsen devlete
değişmez bu zihniyet
en büyük enaniyet
nefsi fravunlaşmış
sabır çatlayan taşmış
sızmıyorsa o taştan
bir sızıntı ağmaz tan
kalpleri katılaşmış
bir örnek hakka varış
kentten ceset toplamak
helada kalmış yumak
müzikteki huşuyu
sanma ölümden kuyu
bir suskunluk şehirde
zaman hangi devirde
şakirt için sohbetler
kereminden hikmetler
anla felsefe kelam
ver meleklere selam
fitneye karşı kalkan
basmıyorsa hafakan
sanatla süsle ilmi
hikmet bilgi değilmi
yunustan mevlanaya
başla methü senaya
arın nefretten kinden
güzele koş çirkinden
çaldırma hakikatı
zalimin küfrü katı
karanlıkta bir ışık
zehirli bir sarmaşık
ipe çekilen zahit
rabbiyle yapmış ahit
ne geçmiş ne gelecek
nede olsa bir böcek
sancısıyla mahşerin
destanı gökten derin
bulunmuş derde deva
bulunmuş nar ve ayva
bir devrin son çığlığı
gibi söndü ışığı
kalan şarkısı boğuk
sokağa göre soğuk
akmış makyajı devin
faşizm denilen devrin
hasbelkader uyanık
olanlar olmuş sanık
ses verince ihtilal
direnmek olmuş muhal
asker kışlaya deyu
göstermişler namluyu
kesilince saç sakal
olmuş bacılar bir hal
hayat bizede hayat
çağdaşlıkmış kabahat
ilgim yokmuş batıyla
düşünmek sanatıyla
inanmışlık sanata
bakınca tabiata
paris yorgun fitneden
yaslandığı defneden
halen dinle savaşta
işlenmiş devrim taşta
inancın ulviliği
kurtarmaz deliliği
nasılmış koordinant
bunu açıklar mı kant
newtondaki mekanik
einstein için mekik
bigbangla aşılan çağ
yıldızlar bize çerağ
anayasal düzende
yaşanırmı pejmürde
bir oluş var insanda
savaş dökülen kanda
bir kanın macerası
denmiş suyun verası
bu girdapla yutulduk
gurbette unutulduk
ne muradı var halkın
beynemaz deme sakın
boşalmış camiler hep
ortaçağ buna sebep
onca vakfın çabası
olmuyor merhabası
çünkü çarpılmış çanla
aynı yazgı ezanla
bunlar şiir bilgisi
çağın zaman silgisi
ıstırap içinde haz
meşakkatli iş namaz
bir gün iki gün derken
her şey için çok erken
mahrumiyet yaşayan
insan takdire şayan
açtır nefis her daim
cehennemlik yol vahim
nedim demirbaş
09.01.2022