Mermiler ve bombalar yağabilir diye korkuyorsan kimliğine,
Farklı bir kimliğe bürün de gel.
Bir merhabandan çıkarırım ben kokunu.
Ben şimdiye çoktan yalın ayak koşmuştum sana ama
bilmiyorum o kapı duvar mı yoksa duvar yıkılmış mı.
Sen bil, içeri girmen suretiyle ve yalnız senin kapatabileceğin şekilde açık bu kapı.
Aynı bıraktığın gibi bolca yer var içerde.
Eğer değiştiysen veya eksildiysen,
Yayıl iyice, zamanla tamamlarız birlikte.
Engelleri kaldır, engelleri aş da gel.
Bir geçiş noktası buldum kaçmak için bu yuvarlaktan.
Bırak anlatayım, bırak beraat etsin şiirler.
Biz, yüz yılda bir görünen bir şey yakaladık.
Gel, daha fazla uzaklaşmadan yakalayalım onu yeniden; bin şiir daha sağalım onun hecelerinden.

Bıkmadın mı herkese aynı olan hayatın gecelerinden?
Hak etmiyoruz bunu.
Biz ki hiç yoktan uçurtmalar yapıp uçurduk.
Bir günde tünel açıp diğer dünyada bisikletler sürdük.
En külüstür arabayı, en külüstür odaları ulaşılmaz kıldık.

Dağlar taşlar aştık,
gittik, çakıl taşlarına takıldık.
Yolun en güzel yerinde birlikte yürümeyi bıraktık.

Sen zaten biliyorsun, ben de yaşayarak anladım:
Yaşayacak olanları yalnız sende yaşatabilirim.
Seni parçalarından yalnız ben şiir yapabilirim.

Selim Akgün