4
Yorum
22
Beğeni
5,0
Puan
482
Okunma
Bu gün sabah erken saatlerden beri gök yüzü sim siyahtı. Çocuklar gibi ağlıyordu sanki. Sabahtan beri yağmur yağıyordu.
Ortamın bu kasvetli hali gönlüme yansımış gibiydi. Derken telefonum çaldı, arayan Efendi (Mehmet) Şen idi. Köy muhtarlığımızın ihtiyar heyetinden Aza Niyaz Çelik ve Aza Mustafa Keçeci’nin ziyaretime geldiklerini söyledi.
Dış kapıya yöneldim, yağan yağmurun bize görüşüp, hasret gidermeye olanak vermeyeceğini tahmin etmiştim.
Ziyaretime gelen Aza dostlarım ve eşleri de görüşme yerimiz olan kamelyaya girip oturmuş, beni bekliyorlardı.
Yanlarına vardım, mutlu gönlümüz, gülen gözlerimiz ile yürekten bir ’merhaba’ dedik bir birimize.
[ italik
Zemheri de kasvetliyken Ankara
Azalar’ım çıktı geldi sevindim
Gök yüzü bulutlu kapalı hava,
Azalar’ım çıktı geldi sevindim..
Gönlüme çökmüştü köyün hasreti
Yaralı bedenim zor iken derdi
Sağ olsun Efendim haberi verdi,
Azalarım çıktı geldi sevindim..
Uzaktan görünce gözüm parladı
Yağmurluydu hava imkan vermedi
Hepisi de kamelya ya yöneldi
Azalarım çıktı geldi sevindim..
Şenay kardeşimden aldım selamı
Kalmadı gönlümün kederi, gamı
Merak ediyordum Büyük pınarı
Azalarım çıktı geldi sevindim..
Pınar akıyormuş müjdeyi aldım
Sevincimden çocuk gibi ağladım
Unuttum bu günü geçmişe daldım,
Azalarım çıktı geldi sevindim..
El ele vermeli Sivriralan için
İnsanca yaşamak erdemli seçim
Bir tek bu gün değil, yarınlar için
Azalarım çıktı geldi sevindim..
Gönüller şenlendi hasret giderdik
Köyde buluşmaya kararı verdik
Can Hasan çok şükür dostları gördük
Azalar’ım çıktı geldi sevindim..
Hasan Erkılıç
Ankara SHE,
5.0
100% (11)