2
Yorum
15
Beğeni
5,0
Puan
555
Okunma

İçinden neler geçti neler kaldı kim bilir;
Cüzdanda ki resmine bakmasına baktı da…
Ağarmış sakalını damlalar terk ederken;
Çilekeş ortağını yakmasına yaktı da…
Uzun uzun kafeste duran kuşu seyretti;
Belli ki tebessümler kaderini tek etti;
Ya fikrinden vazgeçti ya aklını kaybetti;
Ya medet tespihini çekmesine çekti de…
Ne isyan var dilinde ne kelamda intizar;
Bir hülyanın peşinde gezinmiş diyar diyar;
Bahçeler viran olmuş bağlarıysa tarumar;
Son buluttan yağmurlar akmasına aktı da…
Ardında enkazları önünde çıkmaz sokak;
Biliyor bilmesine son duraktır bu durak;
Devrilen çınarından yeşerirken son yaprak;
Baktırdığı son falı çıkmasına çıktı da…
Perdeleri kapanmış soluk almaz haneler;
Ne vefalı gündüzü ne hayırlı geceler;
Ellerinden tutmadan geçip gitti seneler;
Kurduğu hayalleri yıkmasına yıktı da…
Kapıyı çalanı yok çaldığında açanı;
Gördünüz mü söyleyin gölgesinden kaçanı;
Rüyasından vazgeçip düşlerinden geçeni;
Hayalini koluna takmasına taktı da…
Kalan çayı devirdi kalkarken masasından;
Anladım yıllar yılı dert akmış yakasından;
Kaderin cilvesinden talihin şakasından;
Ya sabır çeke çeke bıkmasına bıktı da…
Ali ALTINLI – 17.12.2021
Saat: 15:09
5.0
100% (7)