15
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1903
Okunma

Senle yaşar bu şehir,bu büyülü Boğaz.
Sensiz sonbahardır bu şehirde her ilk yaz.
Ne bahar gelir artık, ’ne dalları basar kiraz’
Matemdedir çengiler,matemdedir ince saz.
Yeniköy’den bir gün bir güvercin havalanır.
Eminönü’nde benim için şöyle bir oyalanır.
Kız Kulesin’den sessizce Üsküdar’a dolanır.
Sonra avuçlarıma konar İstanbul’u anlatır.
Martıları çapkındır,balıkları işveli.
Doğmak gerekirse bu şehirde doğmalı.
Sevmek gerekirse bu şehirde sevmeli.
İnsan ölecekse bu şehirde ölmeli.
Sen gelmezsen İstanbul gelir bana
Minarelerinde kandiller yana yana
Bir şehir hatları vapuru yanaşır yüreğime
Çekerim kokunu içime kana kana
Sevdim,hemde çok sevdim bir İstanbul kızını
Yaşadım doya doya sevdanın ilk yazını
Ölsemde gam yemem,mutluluktan sarhoşum
Hiç korkmadan çekerim azrailin nazını
Bu şehrin sevdalısı,bu şehrin delisiyim
Deniziyle sevişen ahşap iskelesiyim
Göklerini kaplayan martıların sesiyim
Her emrine amade en sadık kölesiyim
İstanbul güzel şehir ayrılığın insafsız
Mizanında olmadım hiç bir zaman tarafsız
Ekmeğimi kazandığım gurbet dönüşlerinde
Yaşadım sende seni ben her zaman israfsız
Balık gibi döksem seni pul pul mısralara
Deniz gibi yazsam seni ah o mavi sırlara
İstanbul’u göreceğim seni sırlar ardında
Dönüpte bir baksam hazin hatıralara
Oynaşıyor düşlerim gümüş rengi sularda
Yaşıyorum geçmişi en hisli duygularda
İstanbul’la buluştuk gecenin ötesinde
Oysa sevdiğim kadın en derin uykularda
Bugünü yarını dünü bir değil
Cennetten köşedir kötü yer değil
Anarım ismini bir dua gibi
Ayrılmak çok acı dönmek zor değil
Gitmiyor hayali gözden gönülden
Şair için bu bu şehir farksız ödülden
Yanan yüreğimi söndürmek için
İstanbul dökülür ıslak mendilden
Yar gelir mi beklesem Boğaz yolunda
Heyecandan ölürken güller elimde
Bana doğru koşan narin hayali
Hala yüreğimde hala aklımda
Her kim yaşar şu alemde bir İstanbul masalı
Siler gamı yüreğinden hiç görünmez tasalı
Her kim sever bu şehri canı gönülden
Kadim dosttur bulunmaz ondan daha vefalı
Her sabah penceremden mendil sallarım
İstanbul’a doğru uçup giden göçmen kuşlara
Ela gözlü bir yare selam yollarım
Gem vurulmaz gözümden akan yaşlara
Ruhuma sorarsan hala genç gibi
Kalbime sorarsan artık geç gibi
İstanbul anıları gönlümde saklı
Yeniden yaşamak artık suç gibi
Boğazın sularında bir deli hüzün
Yakıp kül ediyor gurbette sızın
Hiç ayrılmamıştık biz böyle uzun
Gözümde tütüyor işveli nazın
Sen kokan,sevgin kokan bana bir gül versen
Darılıp hiç kızmayıp bana hep gülüversen
Ne kadar sevinirdim,ah bir bilsen sevgilim
O gül ve tebessümle,bu şehirde ölüversem
İstanbul surlarında bir burç olsaydım
Martı gibi süzülüp nazlıca konarmıydın
Masmavi sularında seni bulsaydım
Ağdaki balık gibi benimle oynarmıydın?
Sarhoşum tek arkadaşım İstanbul meyhanesi
Ağlıyorum taş plakta Hafız Burhan’ın sesi
İçimi ısıtmıyor kumral kızın busesi
Unuttum geçmişimi,geleceğim neresi
Kadehler tükeniyor ışığında mumların
Yüzümde konuşuyor en acısı mimlerin
Ne kadar sarhoş olsam İstanbul bilmeyecek
Müşterisiyim artık en sessiz ölümlerin