Gün ağarırken Besmele ile açılır.
Daima bereket sunar eski kapılar.
Açılınca gönüllere güller saçılır.
Mimari asalet sunar eski kapılar.

Eski kapılar Selçuklu’dan gelir beri.
Çoğu da ince ince Osmanlı eseri.
Yetişir uğurlanır hep gürbüz bir çeri.
Tarihten bize ders verir eski kapılar.

Sardunyalar dizilir ya hani önünde.
Begonviller bir taç olmuş kiremidinde
Bir kedi miyavladıkça duvar üstünde
Masalsı bir aşk adıdır eski kapılar.

Çift olur çoğunda kapıların tokmağı.
Bir asalet gereğidir ki bir kültür ağı.
Anlatır bizlere yaşanmış altın çağı.
Asırlık bir çınar gibi eski kapılar.

Revaklar kararmış adeta salkım saçak
Gölgesinde misket oynar bir kaç yavrucak
Avlusunda tüter bir tandır yanar ocak
Maziye doğru  açılır eski kapılar.

ÇizgilerindeTürk’ün töresi simgesi.
Bir tarih, bir özlem ve asalet imgesi.
Türk yıldızı, kartal başı özgürlük sesi.
Tarihten bize ders verir eski kapılar.

Ahşap işleme de kapılar bir zerafet.
Ağaca can vermek Türk’e özel marifet
Her biri ayrı bir sanat ayrı letafet.
Tarihsel bir heyecandır eski kapılar

Erkek misafir gelir toktur tokmak sesi
Hanımefendi simge incedir nefesi.
Fırınlanmış ömürlük özlü kerestesi.
Anadolu’nun ruhudur eski kapılar.

Özünde açılır kapılar içe doğru.
Bir ezgi  süzülür gönüllerden dupduru
Ferahlık verir girince besmele nuru.
Sakinî özümdür, bizimdir eski kapılar

*Letafet: Güzellik, hoşluk