Hangi gezegenin sakinisin sen?
Hangi ülkenin vatandaşısın?
Hangi göğün yıldızısın sen?
Hangi denizin dalgasısın?
Hangi dağın karısın sen?
Hangi ovanın çiçeğisin?
Hangi ormanın ağacısın sen.
Hangi yılın, hangi kışın baharısın?
Hangi yazın sıcağısın sen?
Hangi çölün yağmurusun?
Hangi sevdanın tarifisin sen?
Hangi ateşin kelebeğisin?
Hangi acının, ıstırabın kahramanısın?
Ya da hangi maktul aşkın katilisin sen?
Hangi kurşunun hedefisin?
Hangi ağaca bağlanan bez dileksin?
Hangi duaya/bedduaya söylenen aminsin?
Söylesene, dilini mi yuttun?
Yoksa O, sen değil misin?

Çıkmaz sokaklarda savrulurken ,
Yağmalanmış ümitler.
Bir gönül darağacında isyan eder.
Gözleri yumulu sessizce nefes nefese bekler,
Kalbi ise avaz avaz...

Hangi sevdanın tarifisin sen?
Hangi acının, ıstırabın figüranısın?
Hangi hicranın vuslatısın?
Ya da hangi maktul aşkın katilisin?
Dur, söyleme...

Orhan ŞENTÜRK