Sözlerde muhabbet dile tabidir
Aşka düşen yürek sanki sabidir
Türküler dillerde yetim gibidir
Gönlünü titreten tel olmayınca.

Sevgiyi diri tutan muhabbettir. Muhabbet ise içinde sevgiyi, saygıyı,
anlayışı ve sabrı barındırır. Muhabbet bazen susmaktır, bazen göğüs germektir. Muhabbet, menfaatsiz sevmektir. Sevgi her yere sığar, bir
tebessüme, bir düş'e, bir tatlı söze, her şeye bedel. İnsanın bir tarafının
sabi kalması güzel şeydir, zira masumiyetimizdir sabi yürek. Sevdanın
en güzeli sevmeyi bilen gönülde ağır ağır demlenir, kısık ateşte. Sevmek
neydi; bülbülün güle aşık olması mı.? Mecnu'nun Leyla'yı çölde araması mı.?
Karıncanın sevdiğine su taşıması mı.? Kırılmasından korkulan her yürek
neden aşk'a savunmasız. // Düş'lere bile kar yağmazdı hiç bir zaman, meydan
savaşlarında korkular, aşkı ağır yaralamasaydı. CAN YÜCEL// Sevgisiz bir
hayat bomboş olurdu sanırım. Yalnız insanlar değil, tüm canlıların sevgiye
ihtiyacı vardır. Gönlü titreten türkülerin sesi geldi, düş/sel şiirinizin en
ücra mısralarından. Tebrikler. Saygıyla.

Aşk budur, insanı tutar savurur
Düşersen acımaz vurur ha vurur
Özlem ateşinde yakar kavurur
İki sözün biri gel olmayınca

Montaigne der ki; “Aşk bıkılmayandır, her şeyden bıkılabilir ama aşktan ... hayır”.
Arthur Schopenhauer ise; “Aşk,ovaları kaplamış olan çok büyük ordulara benzer,daha dün bütün görkemiyle orada dururken bugün bakarız,yerinde yeller eser” diyerek devam eder

Goethe ise ;”En uzun aşk, karşılıklı olmayan aşktır” diyerek,haklılık payı çok fazla diye düşündürürken bizleri, rahmetli Sezai Karakoç’un Mona Roza’sını hatırlatır ve Chamfort’un ; “Aşk ,elinde olanı değil, elinde olmayanı ister” sözünü de doğrulatmış olur ..
Ama her şeye rağmen son noktayı koyan Platon’un;” Aşk, ciddi bir akıl hastalığıdır” tespiti ise haklılık payı çok fazla mı acaba diye düşünmeye de zorlar sanırım)))
Aşkta,gel demek gerekli midir bilemedim ama ,tanımı her ne olursa olsun haftamızı bu kadar güzel dizelerle kapatmak çok güzel, güne gelmesini dileyerek gönül sesiniz çağlasın Bahri Bey.