6
Yorum
25
Beğeni
5,0
Puan
1158
Okunma
Dindir ağlayan yakışlarını çevirme küle
Özlerini yığın yığın yığma, közlerinin
Karlı dağlar nesine, külün sersem erimez
Tınmaz, umursamaz, kımıldamaz rüzgâr!
Savurmaz eserini.
Dilimde senli dizeler uçuşur
Kuş sesi çığlığında su sesi
İçlice yankılanır yuvalarından kırılır kanatlar
Hafifliğiyle konar
Kaynamaz toprak yarasından akmaz gözeler
Sıra dağlar geçit vermez sormaz vizeler
Ağrısı diyar hasret başımda tüter
Terk etmez beşerini.
Eksen etrafı yörüngesinde, simli gökler altında
Uçuşur allı turnalar, ağır hava beşiği ağıt türkü
Eşiğinde sallanır sarkık kuşağı oyası
Sırrı düşer mürekkebe, nakışların şiirselliğiyle
Kamaşır gözlerim yas (d)okur
Çıngırağıyla es verir, en zillisi zehirlisinden,
Zerk edecek çaresiz…
Yutmaz zehrini.
Tutuklu kanım damarlarımdan saf
Damlası dökülmeyecek zerre
Soğuğunu gecenin yıldızlarla tutuşturur, yakarım
Son vuruşu karışırken rüzgar gülü uğultusuna
Sokulurum titreyen bedenimle ısıtırım kalbimi
Kızıllığıyla tanın düşerim serin
Son nefestir sensizliğim! Güneş,
Örtmez üzerimi.
5.0
100% (16)