6
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1315
Okunma

Biliyor musun İstanbul
ne güzel şey seninle
aynı sabaha uyanmak
aynı göğün altında
şöyle uzanıvermek sere serpe.
Martılar suda sekiyorsa
coşkularını müjdeleyerek
“ Üsküdar’a gideriken bir yağmur alıp”
götürüyorsa bizi
Kızkulesi’e Hera ile Leandros’un yanına
tanık olmaya sevdaya
Bir ömürsün sen İstanbul
Beyoğlu’nun arka sokaklarında”
kim okuyacak gözlerindeki hikayeyi;
borç alınmış gülücükle gülen çocukların,
mastika oynayıp göbek atan kadınların,
şişirip avurtlarını kederle klarnetini üfleyen çingene adamın?
İplere asılmış yorgun çamaşırlarınla Tarlabaşı’nda
tersanelerde tepe taklak yaşamlarla Tuzla’da;
Bir kavgasın sen İstanbul
Fısıldıyorsa kulağıma
“Yarim İstanbul’u mesken mi tuttun”
Türküsünü rüzgarlar Anadolu’dan,
Yanık bir uzun hava geliyorsa varoşlardan,
ekleniyorsa ona kendi dillerinden ağıtlar,
horon halaya karışıyorsa,
bir de zılgıt çekiliyorsa lililili…
Eleni’nin meyhanesinde
Sirtaki zeybeğe karışıyorsa
Bir türküsün sen İstanbul
Bir şiir karalıyorsam içinde
denizi, Yeditepe’si
Dalgası,kavgası olan
Ve,
Todori,Despina,Anais,Agop
beni çağırıyorsa dostça;
Bir şiirsin sen İstanbul Mayıs Tadında…
İKBAL KAYNAR
15 Temmuz 2008 Kadıköy