Yine konumuz insan!.. Çünkü yaratılmış, en gizemli (sırlı) varlık ve en büyük meçhûl!..
Bir çok beden (fizik beden, nefis beden, ruh beden, enerji beden, astral beden, manyetik beden, renk beden, koku beden, perisperik beden..) gibi iç-içe geçmiş daha bir çok beden sahibi, muhteşem bir yaratılış “HALİTA”sına sahiptir de.. fakat, ne bu kadar çok bedeninin, ne çevresinin, ne de kendi kendisinin, hatta; bazısı, kendi varlığının bile farkında değildir.
Hatta; bazısı eğer, acıkıp susamasa ve bir de karşı cinse olan içgüdüsel eğilimi olmasa, çıplak gözle gördüğü fizik bedeninin bile farkında olmayacak kadar, cahil ve vurdumduymaz, bir büyük boşluk ve bilgisizlik içindedir.
Elbette ki; bilimsel alt yapısı olanlar, bilgilerinin oranında, bu iddaanın kademe kademe dışındaki istisnalardır. İnsanın başına en büyük belâyı (yüzdesi az olsa da, bazılarına da, en büyük lûtfu) “NEFİS BEDENİ” getirirde; insanların büyük bir çoğunluğu, bu nefis bedeninin belâsından (veya lütfûndan) da.. mualesef, gafil olarak yaşarlar... İster misiniz?.. Bu belâlı nefsi, (nefis bedeni) biraz tanıyalım… Tanıyalım ki; nefis beden, fizik beden, ruh beden üçlüsünün ilişkisini iyi düzenleyelim.

---- İLÂHİ ---

N E F İ S !..

ŞİİR NO: 49 - 24-11-2008

Nefis, nefis dedikleri,
Söze verip, sevdikleri;
Göze hiç görünmez, zat’ı,
O; nefis’ten, bedenleri...

Mıknatısın, zıt kutbudur,
Mümin kulun, kâbusudur;
Yaratandan, korkusuzdur,
Bu; tam kâfir, bir mahlûk’dur...

Nefsin, “gören gözü” kördür,
Bütün her yeri, nankördür;
Günaha karşı, bonkördür,
Bu yüzden, rengi kömürdür...

Nefis, Şeytan’ın kapısı,
Bütün, varlığın yarısı;
Çok sonra, çıkar acısı,
Kendisinin yalancısı...

Nefis, tekâmül ettirir
Gah, öldürür.. gah, güldürür;
Bazan, Cennet’e götürür,
Zat’a, haddini bildirir...

Nefis, doğumda eklendi,
Büyük ümitler, beklendi;
Çoğu defa, sendeledi,
O, her zaman frenlendi...

Nefis; sen, bir serserisin,
Süfli işleri, seversin;
Cin, Şeytan’la.. dans edersin,
Dünya’daki, Cehennem’sin...
14-02-2008 SAAT:21:30 Konak-İZMİR.
Mürsel Münevveroğlu. ([email protected])