Masallar hikâyeler hurafeler,
İnsan bunu hep duymak ister,
Bilinmezlik bilmecesini çözmek ister:

Evrende yalnız mıyız değil miyiz?
Değildir aslen işin gerçeği,
İnsan doğar ve ölür bir tanesi:

Yokluktan yaratıldık sınava tutulduk,
Gerçekleri bıraktık masallarla avunduk:

Yokluktan varlığa akan sel misali,
Yokluğun da varlığın da bir sahibi,
Var mıdır yok mudur söyle bilimcisi?
Düşünen varsa anlar Kâinatın hikmetini,

Âlemlerdeki Muhteşem,
Eserlerin karşısında,
Akıl aciz kalır, Müşahede edemez,
Elbet bir gün, Beden ceset olur,
Perdeler kalkar, Şifreler açılır,
İşte o zaman İnsan cevapları bulur:




Varsayalım annunkiler,
Ufu lar cinler periler,
Veya başka gezegenler de,
Yaşayan uzaylılar varlar,
İnsan daha kendini bilmez haddini bilmez,
Elleri ile yaptığı taptığı tapındığı putlar,
Peşinden Koştuğu kurtarıcılar sahte kahramanlar,
Mehdiden İsa’dan şeyhlerden heykellerden,
Aman ister Medet ister Şefaat bekler:

Bir avuç beyine su kaçmış, Akıl da sulanmış,
Ölmeden de uslanmaz be akılsız insan,
Âlemin bilmecesini çözmek sana mı kalmış,
Okumazsan Vahyini nereden çözersin şifresini,

Öyleyse Yaratılan insan Yaradanını bilmeli,
Delil Ayet Gerçek toprağın üstünde ve altında,
Geç olmadan hazırlık yapmalı valiz hazırlanmalı,
Boyut değişir, zaman devrilir, Sesler kesilir,
İspat isteyene inkâr edene ise Mezarlık gösterilir.