bir gün dön artık
ve günümüzü çayıra saldık
dilde hür ve profesyonel kaldık
abone olduk üç kuruşluk

firarî rant bağışlarda
buğulu melankolik şovlarda
bir gün gel artık
saat 12 vurunca tiyatroya

hoşgeldin bella donna
sen de yoldaş votka gorbaçov
karanlığın menüsünde

dünyamıza gel
ceddine sövdüğüm
aşk bir kör düğüm
puslu bir bella donna
o latte macchiato
ben şekersiz türk kahvesi

o bir kraliçe
marketlerdeki raflar kadar ulaşılmaz
onu saatlerce izledim
ve sövdüm sevdiğim kadar

küflü ekmek arası eski kaşar
çav bella donna
çav pierre lotti
çav venedik
çav pizza margarita


sofraya buyur donna bellissima
rendelenmiş parmesan hüzünleri
ve yumurtasız soğanlı menemen
bizim sofra her gün biraz daha zengin
herkes suspus bizi kıskanıyor

öpücük at at hırsızı tipimize
nostalji kokan hastane kuyrukları gibi
bir avuç ekmekle beklediğimiz maziye
her şey daha güzel olmuş
baron gürlemesinde

çav yoldaş votka gorbaçov
çorbamız hazır gavur usulü
ya sen hoşgeldin bella donna
kalbimin en ritmik atan yerine

gel bir gün belki bugün
rüyalarımda dokunduğum
metaforik vizyonlarımsın
dudakların yağ kadar ateş pahası

biliyorum ben harabe bir köy şairi
sen burjuvanın en prestijli mozzarellası
olsun yine de beni nefesine çek
taş fırında pişen iki yüz gramlık ekmek kokusu gibi...