Beklemelerimi verdim,
Sinop limanında gemiye,
Al götür kaptan dedim uzaklara,
Beklenmediğini bilsin
Özlemlerimi taktım geminin direğine,
Al götür kaptan, dedim
Özlenmediğini bilsin

Halatları söktüm aldım babadan,
Attım denize
Demirini taktım, geminin güvertesine
Dedim tayfa haydi artik yelken aç
Al götür kaptan, dedim
Acı çekmediğimi bilsin

Kaptan söyle bir baktı,
Önce gökyüzüne sonra denize,
Salabilecek misin kızım ipi,
Atacak mısın yere,
Gelmeyeceksin değil mi sevdiğine,
Al götür kaptan, dedim
Gelmeyeceğimi bilsin”.

Yamak, bağırdı içerden
Kaptan biz hazırız haydi
Yelkeni aç, Dümene geç,
Süzülelim maviliklerde,
Ağzında purosu, elinde pusulası,
Geçti kaptan dümene
Al götür kaptan, dedim
Ayakta kaldığımı” bilsin.

Önce martılar kondu geminin direğine
Ardından fora dedi yamak
Yolumuz acık ola
Nice bekleyenler var bizi sonsuz ummanda
Al götür kaptan dedim
Ayrıldığımı bilsin,

Acı bir siren sesi duydum önce,
Ardından dalganın sesi.
Demir almış gemi,
Gelin edası cehresinde
Güvertede el sallıyor,
Ayrılıklara insanlar,
İçimde buruk bir acı,
Gözlerimden akan yaslar
Kaptan dur desem,
Duyar mı sesimi,
Durur mu gemi
—Dur kaptan, sakin söyleme bunları,
Yalandı, yalandı söylediklerim sana,
Al götür kaptan beni sevdiğime,
Söyleyeyim ona,
Sensiz yasamak ölüm diye.

Türkan Dinçer
12:45
(Duydu mu kaptan durdu mu dersiniz olduğu yerde
sığınabilecek miyim yeniden sevgiliye kuş misali özgürce)