Akıl, sır ermez ona
Efendi olur uşak
Bakmaz mevsim, sezona
Bambaşka bir şey bu aşk

Kralları indirir
Bir köşeye sindirir
Dört kolluya bindirir
Bambaşka bir şey bu aşk

Kâh güldürür alemi
Kâh öldürür elemi
Hem gizli, hem aleni
Bambaşka bir şey bu aşk

Olsan da ağır başlı
Yakar bir kalem kaşlı
Yolu dikenli, taşlı
Bambaşka bir şey bu aşk

Bir gün kapını çalar
Seni ummana salar
Her hücrene O dolar
Bambaşka bir şey bu aşk

Evler, ocaklar yıkar
Kendi hep sağlam çıkar
Sanma acıdan bıkar
Bambaşka bir şey bu aşk

Ne tersi var, ne düzü
Bir değil, bin bir yüzü
Yutar gece gündüzü
Bambaşka bir şey bu aşk

Bazen zarar, bazen kar
Bir masum, bir günahkar
Kışın alev, yazın kar
Bambaşka bir şey bu aşk

Uçurur gök yüzünde
Sır doludur özünde
Hem neşe, hem hüzünde
Bambaşka bir şey bu aşk

Papatyalar yoldurur
Çiçekleri soldurur
Gözlere yaş doldurur
Bambaşka bir şey bu aşk

İdamların ipinde
Şişelerin dibinde
Bulur milyonda birde
Bambaşka bir şey bu aşk

Sever büyücü, cinci
Asla değildir kinci
En derinde bir inci
Bambaşka bir şey bu aşk...

Erkan Yücel