Leyla karası bir gecenin
Yine ortasındayım bu gün
Ay buluta gizlenmiş
Hafif bir rüzgar esiyor
Batıdan doğuya
Kahvemi yudumlarken
Penceremin önünde
Sen düşüyorsun aklıma
Çığlık, çığlık
Geceyi bölen
Bir ağrıdır çöküyor başıma
Beynimi sızlatan
Neden diye
Sorular geliyor ardı ardına
Şiraze sen
Vazgeçilmezimdin bir zamanlar
Hala da öylesin ya
Mavi kazaklı resmine bakıyorum
Bıkmadan
Sen terk etsen de
Kömür karası gözlerin
Terk etmiyor beni

Yedi tepeli bu kentin
Tepelerinden birinde
Bakıyorken öylesine boşluğa
Deniz kokusu getiriyor meltemler
Boğazın sularından
Sana şiirler yazdığım
Defterimin sayfasını, rastgele
Açıyorum
Şöyle demişim bak sana
Doksan dördüncü şiirimde
"Yalarken yüzümü, okşarken saçım
Boğaz da esinti, kara gözlerin
Ben senin sevgine, nasıl muhtacım
Sinemde kanayan, yara gözlerin"
Ah Şiraze
Ne değişti ki sanki
O günden bu güne
Duygu aynı duygu, acı aynı acı
Martılar bile uykuda biliyor musun
Issızlık hakim olmuş geceye
Çevre binalara bakıyorum da
Işığı yanan benden başka
Kimse yok

Hasretin
Etkilese de beni derinden
Hayat devam ediyor
Uyumalıyım dedim kendi kendime
Gerçi
Yatsam da
Uyku tutmayacak beni biliyorum
O
Mutlu günlerden bir kesit geliyor
Gözlerimin önüne
Gülümsüyorum
Kısır bir döngüdür
Dolaşır durur beynim de
Baş ağrım da geçmedi henüz
Ey hisarlar
Kız kulesi
Haliç
Şehremönü
Üsküdar
Galata
Kaç aşka tanık oldunuz kim bilir
Bu şehrin
Arnavut kaldırımlarında
Tek başına dolanan ben değilim
Elbette

Yine sensizlik
Yine yalnızlık
Boş gözlerle ufka bakan yine ben

Sadık DAĞDEVİREN
Aşık LÜZUMSUZ