1
Yorum
9
Beğeni
5,0
Puan
457
Okunma

Mustafa çoban.
19. 4. 1997. SAKARYA MERKEZ.
Garip garip dolaştığım cihanda
Elimden tutanım sen oldun Şahim
Garip şaşkın yalnız kaldığım anda
Yaramı saranım sen oldun Şahim
Göz oldun canıma Cemal göründü
Yol oldun gönlüme Ümit verildi
Her bir derde düşüp kaldığım yerde
Vefakâr tek dostum sen oldun şahım
Yüceliği sende gördüm tattım ben
O ulvi şanını sezdim baktım ben
Selsebil yalnız dertli yattım ben
Uyandığımda şefkatli’m sen oldun Şahim
Eller bayram etti balla börekle
Seninle Bayram ettim dertli yürekle
Yerden kaldıranım beni şefkatle
Acıyan yücelten sen oldun şahım.
Bana doğdu Güneş senin yüzünde
Müjde Umut buldum Aziz dilinde
Kimsesiz ve yoksul gurbet ilinde
Can Yunusuma tapduk sen oldun şahım
Hak mevlamsın dedim: icabet ettin
Cümle günahımdan feragat ettin
Çaresiz perişan iken gelerek
Uzanan tekelim sen oldun sabahım
Gönül gözüm çıktı sen şifa ver din
Açtın hicabımı şad oldum gördüm
Gizli alemlere yol verdin girdim
Yol gösteren canım sen oldun şahım
Yer Gök sırrın açtı senin izninle
Gönül gülüm açtığı lütfeyle dinde
Erva hı Mukaddes Melek yurdunda
Bana mekan veren sen oldun şahım
Piranlar ilyaslar yakın geldiler
Ashab ile o mübarek veliler
Hizmetine gelen cümle hadimler
Yurduna çekenim sen oldun Şahım
Her hayır elinle geldi ulaştı
Her bereket kalbe doldu ve taştı
Hesaba kusurum haddini aştı
Silen günahımı sen oldun şahım.
Huzurunda olmak cana lütuftur
Cemalini görmek büyük lütuftur
Senin sevgin ya rab Kula lütuftur
İki cihan yarim sen oldun şahım
Aşk ile yoluna coşup akışım
Senin elin ledir aşık oluşum
Geceler boyunca diller döktüğüm
O Nazlı cananım sen oldun şahım
Bana sevda oldu adını anmak
Şirinim ve Arzum sen oldun Şahim
5.0
100% (3)