GENÇLİĞİMİN TEMMUZU

On beşiydi temmuzun yıl iki bin on altı
Koca demir pençeli tanklar köprü kapattı
Uzadı kara gece tan yeri agarmadı
Bebekler bile sustu o gece aglamadı

Karanlıgın içinden jetlerin ugultusu
Yere düşen kurşunlar her yer barut kokusu
O gece minareden yükselen sala sesi
Ölümü öldürür türk varmı bunun ötesi

Lailaheillallah sesleri yükseldi arşa degdi
Halisdemir yükselip gögden yere seslendi
Bogaz içi köprüsü sanırsın oldu sırat
Hiç boynunu bükermi şahlandı dicle fırat

Vatanımın yüzlerce gülünü soldurdular
Atatürkün kurdugu meclise saldırdılar
Yüzlerce yıldız gökte şahit oldu geceye
Bakmadık ardımıza düşmedik düşünceye


Milyonlar sokaklarda yükselen tekbir sesi
Kurtuluş savaşının bu ikinci perdesi
Bilmezmisin ey soysuz vatansız türk olurmu
Türk e savaşmak oyun önünde durulurmu

Su titredi temmuzda buz tuttu koca kazan
On beş temmuz gecesi topraga düştü hazan
Kökü saglam agacın yapragı dökülsede
Başımız egilmedi belimiz bükülsede

Kimisi yardan geçti kimisi serden geçti
On beş temmuz gecesi tarihte sayfa açtı
Aydınlattık o gece zifiri karanlıgı
Susmadı ezan sesi dalgalandı bayragım

Enperyalist siyonist güçler tezgahı kurdu
Ebu cehil artıgı üç beş çapulcu buldu
Bizleri bir öyünlük kolay lokma sandılar
Çanakkale ruhundan cevabını aldılar