1
Yorum
5
Beğeni
5,0
Puan
469
Okunma
kitaplarla büyüdüm bir dağ evinde.şehri bırakıp köye göçmüştük 7 yaşındayken.yoksullukla kuran kursunda tanıştım.babamın sürgün yerine yerleştim 16 yaşında.ortaokulu nevşehirde okuduktan sonra halamla birlikte istanbula geldik.beyoğlundaki amcama yük olmamak için iki sene kalacağım bir vakıf yurduna yazıldım.babamın tayini istanbula çıkınca rahatlayacaktık hep birlikte güya.üniversite yıllarında şiir yazmak için dergi çıkarınca arkadaşlarla.yaşadığım buhran nedeniyle psikolojik sorunlar baş gösterdi.bir mağduriyet yaşamak kadar olağandı şartlar o yıllarda.çevremdeki insanlar kuşku uyandırdı bende.necip fazıl diyorya kustum öz ağzımdan kafatasımı.bir cinnet yaşamanın gerilimiydi şiirin uçlarında gezinmek.kitapların yazılışına tanıklık ederken edebiyatın içindeydik.evimize girmeyen kitap yok gibiydi masal kitapları olmak üzere.babamın kültürle ilişkisi derin izler bıraktı bende.dini hikayelerle roman kahramanlarını o yaşta tanıdım.bu durumu anlatan bir şiir yazmak istedim.
onca kitap konu olmuş şiire
yaşanmış mevsimler yasak düş için
tufana hazırlık yanıyor küre
sevgiliyi feda etme baş için
kurnazlık hakikat için boş maval
sen yine kutsalın kıyısında kal
şehri gezmek sana değilmi muhal
nedimin şiiri hilal kaş için
bir donla saadet olurmu dersen
sende maaşını dostuna versen
seni tanımayan aşka küsersen
tencere kaynıyor niyet aş için.
böyle tedirginmiş kuşlar uçmadan
geçmiş talebelik okunmuş kuran
dudakta şarabın rengindeki kan
lal olmuş saatler gönle eş için.
nedim demirbaş
18.08.2021
5.0
100% (2)