Sabah rüzgarlarının getirdiği sevginin kokusunu,
İçime çekerken,seni bana sindirirken,
Sevgi damlacıklarını üstüme yağdıran,
Bulutların altında.
Seninle kararlaştırdığımız sözleri belleğimden silip atmadan,
Birkere daha sesleniyorum gözyaşlarımın aktığı,
Kıraç topraklardan gelen köyümün kokusunu özlerken,
Seni düşünürüm ey sevgili.
Sende bıraktığım sevgiye aldırış etmeden,
Azda olsa içinde olabileceğini düşündüğüm,
Merhametinin olduğunu sanmalarıma inanarak,
Arkanda birilerinin olduğunu düşünmeden,
Oysa uzak diyarların insanları olarak ikimiz,
Yaşamaya çalışmak,
Yaşamaya çalıştığımız güzel zannettiğim günleri;
Bizlere yaşatan kalplerimizin yanyana biribirine düğümlü olduğunu,
Unutmuş olacaksınki:
Aşka sevgiye ihanet ediyorsun.
Artık gözüm açıldı.

Döndüğünde:
Seni boynu bükük bekleyen birinin olmadığını göreceksin.
Ben senden gitmeni değil,
Büyük adam olarak büyük sevdalara yelken açmanı istiyordum.
Sızlanmalarıma aldırış etmeden,
Uçup gittin kanatları beyaz güvercin gibi.
Ardında bir enkaz bırakarak.
Bana sonkez bakarken güldüğünü gördüm,
Üzüntüden pınar olmuş gözyaşlarımdan boğulan gözlerimle.
Kendini kandırıyorsun gülerken,ardında ağlayan bir sevgi bırakarak.
Güldüğünün hayrını görmeyecek yüreğin, sana kurban ettiğim sevgim
Ağladığı her anda.
İhanetini bende bıraktığın yetim sevgin bile anlamış olacakki,
Akmak istiyor bedenimden.
Sana söylemiştim döndüğünde beni boynu bükük bekler bulamıyacaksın diye.
Ben sözümü tuttum.

Döndüğünde:
Asla sana yalvarmıyacağım...
Önüne diz çökmiyeceğim...
Sevginin esiri olmayacağım...
Sadece bende bıraktığın ucuz sevgini sana vermek için,
Yüzüne dükürmek için,
Dimdik ayakta bekliyeceğim...

Lazuşağı
10.08.2008