senozun sen nehriyle akrabalığı varmı
parisin çılgınlığı yaylalara sığarmı
horon vuran ahali bilmez bale müzikal
yükseklere çıktıkça lezzetlenir pekmez bal
dağlarda kutlanırmı halkın bayramı behur
başlamış gurbetlikte sosyete usulu kur
belki paris göçmeni huylardaki zenginlik
islamla tanışınca kültürdeki enginlik
aslına çekmiş soyu bir avrupa taşrası
gurbette yaşayanlar taşırmı türk tuğrası
başlar cemak juneli hem en zengin hem fakir
tanımaz yeni kuşak uğramaz haneye pir
hemşinden çayeline sıradağlar uzanır
kimi yurdunda düşman kimi aşkı kazanır
yaylası nahiyesi konuklarıyla güler
rabbine el açanlar helal kazancı diler
arkasında bir orman vahşileşmiş göçlerle
tutuşmuşsa gönüller alınmamış öçlerle
karayemiş çiçeği açar bahar gelince
süslenir gelin gibi kar tepeye düşünce
çağları aşan sesle camilerinde ezan
daracık yollarında kalbimize gün sızan
caminin yanındaki kapanmış çoktan mektep
yaylacılıkta bitmiş yoktur ahırda merkep
yazla şenlenecekse artık hep viran köyler
bu harabe yollarda gökler bize ne söyler
bahçesinde yetişir salatalık soğanı
birikmiş düşüncede binlerce yükten anı
bir dönümlük çaylıklar masrafı karşılarmı
hutoğlu sülalesi vatandan berhudarmı
kimse sormaz emeği alkışlayan güzeli
kabil değilse dünde kalmışa sor gazeli
bir gökkuşağı sarmış üşüyen ırmakları
nasıl anlatsın gurbet yalnız ağlamakları
bacı gardaş süt emmiş unutulurmu vefa
kör kuyuları süzen cinnette kalmış kafa
kim dinler şarkısını bu yalnız ağaçların
aşka yelken açmanın hevesinde açların
memleket özlemini tutmuyorsa ilaçlar
prenses dağa kaçmış meneviş kokmuş taçlar
bu yalnız akşamların kahrını yaşamış çöl
ankanın şarkısıyla barıştıysan artık öl
rüzgarla sürüklenmiş kısmetsizler aranır
dünyayı tanıyanlar bu yağmurla ıslanır
gümüş altın saçılmış gibi parlıyor dallar
yamaçlarda okşuyor günahları masallar
çiğ düşmüş yeşil bitki ayrık otlar içinde
günbatımınıda dağlar sanki geçilmez kinde
ağır ağır ilerler arabalar yollarda
eskiden yolculuğun imkanı yoktu karda
buz tutan ellerimiz ayazı yemiş gibi
bazen karda arardık ölümdeki sebebi
acı soğuk yakalar tam güneşi beklerken
bakmışsın güneş batmış akşama çok var derken
bambaşka bir ruh hali konaklarda sabahlar
parlayan bir kaç ışık için çekilen ahlar
nedim demirbaş
03.01.2021