3
Yorum
10
Beğeni
5,0
Puan
741
Okunma

Günahlar satılıyordu
Panayır tezgahlarında çürük çarık ,
Büyük küçük ne varsa alınıyordu ,
Hesapsızca harcanıyordu.
Birikmiş elde avuçta olan .
Yükü dünyalar kadar ağır haklar, Hukuklar, adaletler terazisiz ölçülüyordu göz kararıyla.
Biraz göz hakkı , biraz kul hakkı ,
Biraz içimiz kalıyordu .
İğne deliğinden süzülüp geçerken ip ip ,
Bilinmeyen sahip bile şaşırıyor, yanılıyordu .
Kendi günahımı seçme hükmümü
Özgürlük diye yutma telaşında ayağım
Taşa takılıyordu ,
Gözlerimse albenili sevda tezgahlarına .
Düşe kalka yarıyordum kalabalığı ,
İçlerinden sıyrılarak .
Kemiklerinden sıyrılan etlerin Izdırabı henüz can yakmıyordu.
Sırtında küfesiyle dolaşanlara benzemiyordum hiç ,
benim günahım yüreğime sığacaktı.
Aşk tezgahında günah seçiyordum en belalısından ,
En cezalısından , en acısından .
En beklenmeyen alıcıyla aynı günaha göz dikmiştik ,
O benim gördüğüm ,
Yasağına günahına uğruna , kazandığım tüm sevapları harcatan.
Aynı malı ikimize de satıyordu sırıtarak şeytan .
İşte o gün orda gördüğüm idi ,
Cehennemde ateşi harlatan
Aşkın ta kendisi ,
Daha inmeden dibine çek kurtar demeye ,
Ne elim tuttu ne dilim ,
Ve her hücrem kördüğüm
Bildiğim bilmediğim ne varsa kitapta, kitapsız
O gün orda günaha döndü.
Tüm ezberlerimi bozuyordu tadı yasakların ,
İhtilâller, ihlaller uçuruyordu kanatsız melek gibi , kesilmiş yerden ayaklarım ,
En zirvesindeyken Aşkın külfetini.
Ödül sayıyordum ezilirken ,
İradesiz aklımın tek inandığı Sevda ibadetini.
Bu alemde yaşamıyordum ,
Kitabım dürülmüş ,
Hesabım görülmüş
Mahşer gününe taşıdım ,
Provasını dünyada yaptığım ,
Kıldan ince kılıçtan keskin yolumun
vardığı doğruluk ihanetini.
En büyük kibirdi Aşk bendeki.
Yere düşse almazdım tüm benliğimi.
Ve ,
O gün günahlar pazarında
En güzel suça el uzatmıştık seninle ,
Şimdi yanacaksak ilâhi adaletin har’ında ,
Ne yalvarırım ne af dilerim ,
Yok olma pahasına
Son nefes son ibadeti
Canı cananda kor olmuyorsa .
Aşka ihanetti.
Hayata Dair Ne Varsa..!!
NOGAYTÜRK
5.0
100% (5)