İşte böyle be üstat!

Kahırdır baki kalan, gönüller sustu bugün
Kadehte arama hiç, o gitti geri gelmez
Hicrana yanar ömür, gece kan kustu bugün
Yollara bakıp durma, o gitti seni bilmez

Yaraları sarmanın günü gecesi olmaz
Ben yandım geçer deme çilenin vakti dolmaz
Baharında açan gül, mahşerde bile solmaz
Yürek yazdı bir kere, adını asla silmez..

Doldur be meyhaneci, delindi dibi meyin
Geceye kasvet çöktü, çekildi şavkı ayın
Bu adam normal değil, düpedüz Mecnun deyin
Kaş devrildi üstadım, dökülür yüzüm gülmez

Beni mesut sananlar yaramı bilmez üstat
Geçti devri devranım, bir daha gelmez üstat
Dökülür yanağıma, damla kirpikte kalmaz
Uyku gözüme dargın, kirpik uykuya dalmaz

Vuslat hain, yıl hain ne bilir beni zaman
Yorgunum çok yorgunum, başımda kara duman
Kesildi çarelerim, canda kalmadı güman
Ömrüm bir vurgun yedi, biter ecele kalmaz

İncinir dalda yaprak, incinir gülün harı
Yiter yaprağın rengi, dökülür dağın karı
Fizanı sağır eder, dalda bülbülün zarı
Prangada düşlerim, düşlerim huzur bulmaz
H. Işık. 22/7/21