Bıktım şu şehirden
Doymalıyım, gider ayak,
Şimdi köyümde olmalıyım. Tadı kalmadı şehrin, Ben hasretin, ring çuvalıyım, Ha bire atıyor dayak... Gemilerim çoktan yanmış, Yağmur ıslatmış, Mis kokuyor toprak. Yıllar var, Basmadım toprağa. Yalın ayak.. Camiye yakın, Komşuya yakın... Küçük bir bahçe, Küçücük ev... Ağaç dalında serçe. Bilirim gayesini, Birazdan anlatacak. O da hikayesini.. Eyvan’nın da ben. Mest olmuş, Ak sakal sıvazlıyorum. Kenarda, Çayım dolmuş... Ezanla ürpersem, ürpersek, Mozak oynar gibi beraber, Artık seccadeler sersek... Kurbağalar öter, gece ortası, Nevruzdu, geceler. Deynekle uyanırdı kümes. "Bir kurkuk, yüz yavru" duası, Mırıldanırdı neneler, Bolluk, beklerdi herkes.... Parkta, dernekte, Yaşamlar anlatılır. Bu şehirde, Tarla, bostan yok. Tavuksuz, kazsız harman, hasret, umut saklı bir yan! Gönüle saplanmış ok. Gözler betona tok, Yalak’tan, Su içmez hayvan. İçinde köy yoksa, Sohbetler de yavan... Diyene, bende derim salak. Sen gurbeti bilir misin? Bana, çeyrekli kekik, Mis kokar Oflak... Hasreti anlatabilir misin? Vuslatsız bir hasretin, Prangasında, Titriyor beden. Sızlıyorum, Sen de! gün sayıyorum, Ölmeden... Garip ağlar, hasretinden, Size yalan gelir. Kopan, çeken bilir, Olmuyor be! Dert etmeden... Temmuz/2021/Maltepe |
Şiirinizi beğenerek okudum.
Tebrik ediyorum.
Gönlünüze sağlık.
Esen kalın.