Mezardakilerin pişman oldukları şeyler için, dünyadakiler birbirini kırıp geçiriyorlar. imam gazali
Hayrullah
Hayrullah

Bir Dağ Köyünde Çocuk Olmak +

Yorum

Bir Dağ Köyünde Çocuk Olmak +

( 21 kişi )

10

Yorum

34

Beğeni

5,0

Puan

691

Okunma

Bir Dağ Köyünde Çocuk Olmak +


1970’li yıllardı. 13-14 yaşlarında 12 çocuklu bir ailenin en küçük oğluydum. Bir dağ köyünde çocuk olmak, her şeyden önce çocukluk hayatını gönlünce yaşayamamak demektir. Çocukluk hayatın ya öküz ya da oğlak gütmekle geçer. Çünkü köy demek iş demektir. Köy yerinde ekmezsen ve dikmezsen olmaz; keçi, koyun, öküz, inek tutmazsan olmaz. Bu sebepten çocuk olarak yedi yaşına geldiysen artık bir işin ucundan sen de tutmak zorundasın demektir.

Köyde o yıllarda mayıs bir olunca okullar tatile girer ve yaz tatili başlardı. Benim de hisseme genellikle oğlak gütmek düşerdi. Bir gün akşam oğlak gütmekten eve geldim. Rahmetli babam oğlum “Hayrullah” diye seslendi. “Buyur baba” diyerek yanına vardım. Bana “Oğlum, bizim Delik taşa domuz iniyormuş, bu gece köpeği de al ekin beklemeye git” dedi. Hiç düşünmeden “Tamam baba” dedim. Ardından alelacele rahmetli anamın pişirdiği alaca sıcak pilavla karnımı doyurup yanımda Karabaş köpeğim olduğu halde akşam vakti yollara düştüm. Tarlamız 4 km uzaklıkta ormanın eteğinde bir yamaç yerdi. Köpeğimle tarlaya varınca ilk işim bir ağacın dibini ellerimle yatacağım yerin taş ve çalılarını temizlemek oldu. Uykum gelince öylece kıvrılıp yatıp uyuyakaldım.

Bir zaman sonra Karabaş’ın havlamasıyla uyandım. Ekine domuzlar gelmişti. Ancak karanlıkta domuzları göremiyor, sadece domuzların ayak seslerini işitiyordum. Karabaş durmadan havlıyordu. Ben de yanıma aldığım boş tenekeye bir sopayla vurup ‘hohoho, hahaha’ diye garip sesler çıkartarak domuzları korkutup kovmaya çalışıyordum. Günlerim böyle gelip geçiyordu. Çocuktum amma korkmuyordum. Çünkü yanımda Karabaş’ım vardı. O benim kahramanımdı ve o yanımda olunca hiç korku aklıma gelmiyordu.

Yine bir akşam vakti oğlaktan gelmiştim. Babam yine “Hayrullah” diye seslendi. Ben de “Buyur baba” diyerek yanına koştum. Bana “Oğlum, bizim dağ dibindeki tarlaya ayı geliyormuş, ekinleri mahveder, bugün sen o tarlaya git, ben de Karabaş’ı alıp Delik taşa domuz beklemeye gideyim” dedi. Bu sözü duyar duymaz başımdan kaynar sular döküldü. Hemen aklıma Ramazan dedenin ayı hikâyesi geldi. Ancak, babama hayır demek mümkün değildi. O ne derse yapmak mecburiyetindeydik. Bu yüzden sadece “Tamam baba” dedim.

Ramazan dede bir gün dağdan geçimini sağlamak için ağaç kesmiş ve ağaçların kabuklarını soyup dağa bırakmış. Belli bir süre geçince kuruyan ağaçları almaya gitmiş. Ağaçların yanına vardığında bir ayıyla karşılaşmış. Ayı ağaçların altını eşerek oraya yavrulamış. Ayı, yavrularını korumak amacıyla hemen Ramazan dedeye saldırmış ve epeyce boğuşmuşlar. Bu esnada ayı, Ramazan dedenin bacağını ısırmış. Ramazan dede can havliyle cebinde bir çakı bıçağı olduğunu hatırlayarak onu çıkarıp ayıya sallamış. Ayı bıçak darbesiyle Ramazan dedeyi bırakıp kaçmış ve Ramazan dede de böylece kurtulmuş. O zamanın şartlarında kimse Ramazan dedeyi hastaneye doktora götürmemiş. Bu nedenle de Ramazan dede ömür boyu topal kalmış.

Babam bana “Ayı beklemeye git” deyince aklıma hemen bu hikâye geldi. Çok korkuyor olmama rağmen babama bir şey diyemiyordum. Babam bu hususta çok katı bir adamdı. Kendisine “Tamam baba” demekten başka çarem yoktu. Üstelik Karabaş’ımı da bana vermiyordu. Çaresizce akşamüstü yine yollara düştüm. Aklım karmakarışıktı. İçimden ya ayı gelirse ne yapacağım, ayıyla nasıl mücadele edeceğim benzeri sorularla yola devam ederken yolumun üstündeki elma bahçemizin yanına geldim. İçimden bir ses “Burada kal Hayrullah” dedi. Ben de içimdeki korkuyla bu sese ‘”Evet” dedim. Zira en iyisi burada kalmaktı. Günlerce böyle yaptım. Babamın her gün sorduğu “Oğlum ayı geliyor mu?” sorusuna sürekli “Hayır gelmiyor” cevabını verdim.

Ekin hasat zamanı geldiğinde ekinler perişan olmuştu. Fakat yapacak bir şey yoktu. Babamın korkusu beni yalan söylemeye mecbur bırakmıştı. Babama gerçeği otuzlu yaşlardan sonra anlattım. Rahmetli babam “Demek öyle mi yaptın?’ diye kafasını salladı. 1970’li yıllar köy hayatı böyleydi. Çocukluk yıllarımız böyle hikâyelerle dolu. Kalın sağlıcakla.


14 Temmuz 2021






Paylaş:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Şiiri Değerlendirin
 

Topluluk Puanları (21)

5.0

100% (21)

Bir dağ köyünde çocuk olmak + Şiirine Yorum Yap
Okuduğunuz Bir dağ köyünde çocuk olmak + şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Bir Dağ Köyünde Çocuk Olmak + şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
AZAP
AZAP, @azap
14.7.2021 22:09:30
5 puan verdi
yaşama ait çok harika bir gönül sesiydi dost kutlar esenlikler dilerim...
İDRİS ESEN
İDRİS ESEN, @idrisesen
14.7.2021 21:54:08
5 puan verdi
Eyvallah, Üstadım, aynen öyledir. Güzel söylemişsiniz.

Beğeniyle, zevkle okudum bu anlamlı şiirinizi.
Yüreğinize sağlık. Ömrünüze bereket.
İlhamınız daim olsun.

Selam ve muhabbetler.
Işık  Mehmetali
Işık Mehmetali, @isikmehmetali
14.7.2021 19:00:38
5 puan verdi
Anlamı ve anlatımı güzel dizeler okudum usta
Yüreğine emeğine sağlık
______________________________Selamlar
İlyas Ateş
İlyas Ateş, @ilyas-ates
14.7.2021 16:12:48
5 puan verdi
Hırs bürümüş gözü kimseyi görmez
Karnı toktur aç’ın halinden bilmez
Katılaşmış kalbi imana gelmez
Kendini ateşe atıp gidiyor.

her bir dörtlük yol gösteriyor anlamak isteyenlere bu şiirin ne demek
İstediğini keşke anlaya bilseler yol nedir dost doğru yol nedir hepsi
Bu şiirde canı gönülden tebrik ederim hocam yolunuz her zaman
Açık olsun selamlar saygılar
cinitas
cinitas, @cinitas
14.7.2021 14:55:41
5 puan verdi
Ne çok öğut ve yol gösteren birçok insanın zaaflarına yenik düşmesini anlatan bir eser. Çok değerli buldum dizelerinizi. Kutluyorum emeğinizi saygıyla.
Osman NALBANT
Osman NALBANT, @osmannalbant
14.7.2021 10:39:46
5 puan verdi
Yol Uzun Yol Keskin Şiirini beğeniyle okudum. Şairimi içtenlikle KUTLUYORUM...
Ahmet Coşkun 1
Ahmet Coşkun 1, @ahmetcoskun1
14.7.2021 09:30:56
5 puan verdi
biliriz de bile bile burnumuzun dikine gideriz
anlamlı güze dizeler- kutluyorum...
se
sedat hünker, @sedathunker
14.7.2021 08:33:39
5 puan verdi
Çok güzel şiir Allah'ın selameti üstüne olsun sağlıcakla kal sağlıklı çok yaşa selamlar sevgiler saygılar
saiirim
saiirim, @saiirim
14.7.2021 07:43:42
5 puan verdi
Kalemin daim yazsın her satırı değer taşıyor saygı ve selamlar
PAMUKŞEKERİM
PAMUKŞEKERİM, @pamuksekerim
14.7.2021 07:08:21
güzel eserini candan kutlarım
saygılar
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL