4
Yorum
13
Beğeni
5,0
Puan
579
Okunma

BEĞİM ( Erzurum Yöresi)
Bir köroğlu Ayvaz galdık seninle
Bak yuvadan uçtu guzular beğim
Barabar ağlayıp güldük seninle
Hasretlikten içim sızılar beğim
Serin bulahlardan çok sular içtik
Şu hayat yolundan yörüdük geçtik
Diyardan diyara gonup da göçdük
Göynüm memleketi örzüler beğim
Dertlendin mi herif doluhdun gene
Gem gesevet izi düşmüş yüzüne
Yama fayda etmez sökük bezine
Dikiş tutturamaz terziler beğim
Ecep çıktı’mola dağlarda caşır
Dehreyi getirip az eşgin döşür
Emmicem der gel de bir döğmeç bişir
Eşikde bekliyor ezeler beğim..
Ehvalimiz kötü cankeş dizimiz
Kataraklar endi görmez gözümüz
Galmadı dadımız bitti duzumuz
Ağrır oldu bütün âzâlar beğim
Bir eymeg uğruna gurbete düştük
Sıla özlemiyle gavrulup piştik
Evladi eyalin peşinden goştuk
Yarım galdı bütün arzular beğim
Gücüm yetse çıhsam Palandöken’e
Ne denir bu gedden derdi çekene
Cedid Camisinden ezan okuna
Ardımızdan ağıt dizeler beğim
Kaybolduk şeherde hasretih köye
Ölüm gıyak geçmez ağaya beye
Sıla hasretiyle öldüler diye
Mezar taşımıza yazalar beğim.
Nurgül KAYNAR YÜCE / K. MARAŞ
Bir Köroğlu bir Ayvaz: Yaşlanmış, çolu çocuğu yuvadan uçurup bir karı bir koca baş başa kalmış olanlar için söylenir.
Barabar: beraber
Bulah: çeşme
Örzüler: özler
Doluhmak: ağlamaklı olmak:
Gem gesevet: Gam gasevet
Caşır: Erzurum’da yetişen, özellikle turşusu ve başka yemekleri de yapılan şifalı bir bitki türü
Emmice: Amca
Eze: Teyze
Cankeş: canı çekilmiş, perişan durumda, canı kalmamış
Ehval: durum, hal
Döğmeç: yumurta, yağ ve doğranmış ekmek parçalarından yapılan bir yemek türü
Eymeg: ekmek
Evlad-ı eyal: çol çocuk, horanta
Bu gedden: bu kadar
Dehre: tahra, dahra
Nurgül KAYNAR YÜCE / K. MARAŞ
Fotoğraf/ İnternetten alıntıdır.
5.0
100% (3)