4
Yorum
12
Beğeni
5,0
Puan
456
Okunma

Aşkın yaşar büyür gün gün özümde
Safranbolu ve Bartın’ı dolaştım
Amasra, Çakraz tüterken gözümde
Ereğli yolundan Akçakoca’ya ulaştım.
Kartalkaya’da Bozkurtlar uluyordu.
Sesler taa Gölcük’ten duyuluyordu
Karasu kuzeyde ufkun çarşaf gibiydi
Balıkçılarla yoldaş oldum.
Uçsuz bucaksız deniz masmaviydi.
Ayaşta dut yedim ayaküstü.
Yıllarca yolum düşsün istedim
Biliyorum Nallıhan bana küstü.
Ahh o güzelim beldeye bir varabilsem.
Tapduk’un kapısına tık tık vurabilsem
Beypazarı’nda havuç topladım ırgatlar ile
Alperenler gibi yollara düştüm
Hz. Akşemseddin için yola koyuldum bile
Dağlarda kuşlar Anadolu Anadolu diye uçuyordu.
Ve Göynük’ ün kalbinde bir Ak Şeyh uyuyordu.
Hazretleri İstanbul’un fethini anlattı bana
Sohbeti bir su gibiydi içtim kana kana
Osmancık medresesinden bir selam getirdim.
Ve hasreti Hacı Bayram Veli ile bitirdim.
*
Arifiye’ye doğru uzanmış uçsuz ve bucaksız
Sanki bir şiir gibiydi Pamukova’nın düzü
Anadolu ateşi yanar ve bir ümittir her közü
Akyazı ovasında Sakarya kıvrım kıvrım akıyordu.
Karapürçek’te şafak sökerken Kadınlar tütün kırıyordu
Anadolu aşkım yine bereket sunuyordu.
5.0
100% (8)