3
Yorum
8
Beğeni
5,0
Puan
583
Okunma
Üstad Sezai Karakoç’un çeşmeler üzerine şiirleri vardır. Bir şiirinde çeşmeleri insana benzetir. Çeşmeler semadan beslenir. İnsan da semâi olanda beslenir. İnsan için vahiy damlalarıdır dökülen, çeşme için de yağmur damlaları. Bulutlarla ilişkisi kesilen çeşme kurduğu gibi Kur’an’la/Semâî olanla ilişkisi kesilen insan da kuruyacaktır. Bu fikir üzerine bu şiir oluştu. Bu şiirde Kur’an’ın hayatımızdaki yerini vurgulamaya çalıştık.
Kur’ân gibi
ışımalı, ısıtmalı...
Çıra gibi,
çerağ gibi,
fener gibi
kandil gibi,
yıldız gibi,
Güneş gibi olmalı.
Olmalı her insan bir güneş gibi;
… ve vardır her insanın bir Güneş’e ihtiyacı,
Kur’an Gibi.
Kur’an gibi
korumalı, kuşatmalı...
mesken gibi
vatan gibi
yurt gibi,
ribat gibi,
zırh gibi,
kale gibi olmalı.
Olmalı her insan bir kale gibi;
…ve vardır her insanın bir Kale’ye ihtiyacı
Kur’ân gibi
Kur’ân gibi
yumalı, yıkamalı...
Katre gibi,
yağmur gibi,
nehir gibi,
ırmak gibi
su gibi
çeşme gibi olmalı.
Olmalı her insan bir çeşme gibi;
…ve vardır her insanın bir Çeşmeye ihtiyacı
Kur’ân gibi.
bir recep
5.0
100% (3)