0
Yorum
5
Beğeni
0,0
Puan
540
Okunma
Çocuklarını okutan baba evinde hanımı ile yalnız katılır.Memur olan büyük oğlu ile telefonda dertleşir.Çocukları yazın izinlerini köyde geçirdikleri için kendileri "yazlıkçı",babaları da kışı çocuklarının yanında geçirdiği için "kışlıkçı" ünvanları ile deyişirler.
Kışlıkçı: Baba
Evlat, dağıldınız hep dört bir yana
Kışın ne yaparız ananla oğul
Olmasa biriniz gelse bu hana
Vakit geçmiyor bir onunla oğul
Yazlıkçı: Oğul
Elden ne gelir bu ekmek parası
Sizleri, sılayı özleriz baba
Ayrılık olması ülke yarası
Bunlardan rahatsız bizleriz baba
Kışlıkçı
Okuttum kendime kötülük ettim
Çayırla tarlamla kendime yettim
Yuvadan uçunca aniden bittim
Cana can olurdu canına oğul
Yazlıkçı:
Tarla çayır senin yuvana yetti
Dört aile olduk kime ne gitti
Toprağımız kıttır önümüz setti
Durumu düşünür izleriz baba
Kışlıkçı:
Kış gelince köyün yarısı gider
Mal davarı komşu otlatır güder
Biz de gitsek kapı baca ne eder
Düşünür dururum bununla oğul
Yazlıkçı:
Yıllardır bekledik inadı bırak
Gidip gelmelerde yollar çok ırak
Evim olsun size kışlığa durak
Tasalanıp duran bizleriz baba
Kışlıkçı:
Görürüm gideni hali perişan
Huzurlu hayata yok ki erişen
Belli, işlerine çoktur karışan
Yol alma sırtına binenle oğul
Yazlıkçı:
Odanız banyonuz ayrıdır ayrı
Yatma kalkma işi sizdedir gayri
Torun hizmet eder ulaşır hayrı
Yüksek sesleri de gizleriz baba
Kışlıkçı
Anan ile kavli karar edelim
Derim ki Fevzi’ye doğru gidelim
Görmüyor gözlerim tutmuyor elim
Hasret giderelim seninle oğul
Yazlıkçı:
Naimi güvenir baba sözüne
Hasrettir o gülen güzel yüzüne
Ağartıyı koyar arka gözüne
Sevinçle otoyu gazlarız baba
Sahilköy,2021
Fevzi Durmuş-Naim Gümüş(Naimi)