2
Yorum
13
Beğeni
5,0
Puan
568
Okunma
Elime kalemi alınca sanıyorum ki
Buda bir şiirin tekrarı
Farksız bir diğerinden
Yani
Koltukları gümüşten kuşlar gibi
Giden ve geride kalanın
O hüzünlü saatleri
Kahve telvesine bağlayan da
ben idim
Yatalak bir ruhla
Hayallerimi mesafelere zimmetli-yorum
O yüzdendir ki erken kalkınca yıkamam ilk yüzümü
Çünkü
Aynaya yüzleşmek kayıp ettiklerimin peşine düşürüyor
Ekoseli gömlekleri seven babalar günü yaklaşırken
Yine bir başına
Tek odalı hücredeyim
Harçlıksız geçiyor gönül bayramım
Herkes gibi şans kuponları biriktirme yaşını geçtim
Bakışım, dokunuşum adil
bir ben bilirim
Parmak altı küfürlü noktalama, işaretlerimi
Ağır gelir
inandırıcılığı bitmiş birine
gün armağan edip
Cellât sofrasına kurulmak
Asası elin de
Önüme katıyorum sığ suları
Ve kayalık kalpleri…
Biliyorum bu saatten sonra benden
bi cacık olmaz
Sürü farkı üçler, beşler içinde
Bir gün
Elbet şiire çözülecek meme uçları kadınların
kuşların
Vakte başı kesilen herkesinde
Bu gün ana değil baba günü
Yoktu aklımın ucunda
Bir şiir
Fakat yaramı çomaklayan
Ahmet ağabeyimdi
Yaz dedi!
görür belki
Sahi kaç yaş sonrası
insan kusar ...
20-06-2021
İST
5.0
100% (8)