5
Yorum
16
Beğeni
5,0
Puan
501
Okunma
Şu hazân mevsimini hep, bilmem neden özlerim
Aylarca bekler dururum, hasretimi gizlerim
Nerde kaldın ey kadîm dost, otur şöyle sağıma
Senden evvel hüznün vardı, şu ıssız ocağıma
Geçen hazânın kahrını, bir sevdada sakladım
Tıpkı bir mecnûn misali, neşveyi yasakladım
Hazâna oldum müptelâ, kedersiz yaşayamam
Kayıtsız dertlerim de var, ruhsatsız taşıyamam
Hazânlarda hüzün girer, şu nasipsiz koynuma
Ben ağlarım o sarılır, şu biçâre boynuma
İnsafsız bir dilber yaktı, şu virâne gönlümü
Çaldı benden bir hazânda, şu talihsiz ömrümü
Dağlar solgun, bağlar yorgun, rüzgâr vurur her yandan
Boynum bükük, gönlüm yıkık, derdim çoktur ummandan
Ömür fâni, emel sonsuz, âti meçhûl göremem
Hazânlar hüzne meftûn, hikmetine eremem
İdris Esen, Ekim, 2013, Erenköy
5.0
100% (10)