0
Yorum
7
Beğeni
0,0
Puan
1202
Okunma

O’nu gönder artık Allah’ım
Tefessüh etmiş kan yalayıcı beşeriyetin üzerine
İnsin perde perde nûr-u Nebî
Nemâ bulmadan çürürken dalâlet çirkefinde
Yüreğime emanet mukaaddesâtımın çekirdeği
Tutuştu
Tarûmâr oldu alın çizgimde heyhât
Ne hânım kaldı ne hânûmanım
Yâ Râb
İndi ehl-i İslâm’ın çehresine
Cehiller’in o hâyâsız arsız gaddâr sillesi
Ebû Muttâlib’in rûyasında
Şark’a ve Garb’a budaklanan o kutsî ağaca
İlahî vahyin henüz inmedi mi
Sâfâ’dan Merv’den versin muştusunu melekler
Milâdları hasrete râm eden o kutlu an-ı vuslatın
Özleminle kıyama durdu arz
Rükûda dağlar
Alnını vurup sücûda
Buhurlu gözyaşlarıyla ıslatırken mahlûkâtın alemini arş
Z’amanın sinesinde inkıtâ buldu
Vuruldu böğründen vus’âtsız sabırlar
Saymadım
Visâle vâsıl olan bu kaçıncı kervan yâ Râb
Bîdâvet dayandı ecelin kapısına gözleri kan çapağı sâbiler
Ebvâ’nın Öksüzü’ne hicretimin vakti henüz gelmedi mi
Umeyye bin Halefler zûlmet sahesinde yine
Tevhîd için
Kızgın kumlarda ilmek lime eritmekte ten kefenini Bilâller
Müstekreh bir ummânı
Eblehâne kulaçlarken mühmel mübrem değerler
Bulutları parsellerken sahipsiz sayhalar
Çatladı kölelerin yüreğinde
Efendisinin şefaatine teşni tüm damarlar
Kurudu bitti parmakuçlarımda atan can
Firâkı kucaklayan zindanlara sürgünüm daha bitmedi mi
Ukaz Panayırı’nda ifşa etsin peygamberliğini Kuss ibni Saideler
Tartaklansın nâhak yere
Tahkir edilsin yine
O Rehber’in izini süren tüm Ebû Zerler
Güneşi kamaştıran Nûr’un peyki olup
Sa’dlar’ın rüyâsına girerken
Aliler
Zeyd İbn Hariseler
Tâ Hâ sûresiyle Hilmi bulsun katı kalpli Ömerler
Râb
Râb
Yâ Râb
O bîemsâl misafirin gelişiyle şereflenip
Tekbirlerle sarsılırken Mednetü’l Resûl
Bed bir dûâyla
Kızgın kumlara fersah fersah gömülmeyi
Asrın şürekâları hakketmedi mi