5
Yorum
16
Beğeni
5,0
Puan
1119
Okunma

Ölümsüz bir aşkın başlangıcı böyle doğmuştu..
Herkesin dönüp gıptayla baktığı o güzel kadın
geliyordu.Yavaş yavaş devleşecek bir aşktan habersiz...
Bakışı ve gülüşü yakıyordu tüm gözleri büyülüyordu...
Ve 15 gün boyunca rüyalar aleminde gezinip durdum
ayaklarım yere basmıyor sanki havada yürüyordum.
Aradan tam 17 yıl geçti o günü asla unutamadım.....
Sana güzel bir ilkbahar günü yazmıştım,
Tuşlara basarken korktuğum bir andı.
Resmini dahi göremediğim birine yazmak o anda
İçimde tatlı bir rüzgar esintisi estirmeye başlatmıştı
ılık ılık….
Ve sonra;
Senden gelen bir cevap,
Yazdığın her satırı defalarca okumama
neden oldu sevgili.
Sevinçten ne okuduğumu anlamıyordum
o an ki mutluluğumu tarif etmek imkansızdı
tıpkı zindan da zincirlenen
bir mahküm’a dönüyordum yavaşça…
Denizin üstünde uçan martılar kadar mutluydum
İçimdeki mutluluk martının kanat çırpması gibi,
aheste aheste
adeta sana doğru uçuruyordu beni..
Neydi bu kadar mutlu olmama sebep olan
o anda bilemiyordum.
Sana doğru sürükleniyordum tüm benliğimle,
Yürümüyordum,
koşuyordum uçuyordum adeta,
hızlı hızlı, nefes nefese mecnun gibi.
Ve yüreğim beni adım adım sana götürüyordu,
bir çocuğun ana kucağına koşuşu gibi,
koşuyordum sana….
Seni tanımak görmek arzusu
kabarmıştı içimde,
Şansıma ne çıkarsa
kör topal kabulüm demiştim
Ve o cümle aşkımın başlangıcı olmuştu sevgili;
Yürüyen merdivenden çıkışın
bana bakışın ve gülüşün,
Hepsi bir anda oturtmuştu seni
kalbimin taaaa şurasına..ORTASINA..SÜVEYDASINA..
4 MAYIS 2004 N.ÇELİK….
5.0
100% (8)