Hep aynı kafiye hep aynı ayak,
Kekremsi bir tat var, ’ÇORAK’ şiirde
Üstadım, ozanım gel de bir mum yak!
Böylece mührünü ’BIRAK’ şiirde.

Ağlaya ağlaya yaş doldu ‘GÖZÜM’
Bundandır ıslaklık, kurumaz ‘YÜZÜM’
Üstüne alınma sana yok ‘SÖZÜM’
Başka bir söyleyiş GEREK şiirde.

Geçti gitti yıllar, çoğaldı ‘YAŞIM’
Ağrıdan, sızıdan arınmaz ‘BAŞIM’
Akıyor durmadan gözümden ‘YAŞIM’
Üçü de torpilli, DİREK şiirde.

Seninle geçiyor hayalim ‘DÜŞÜM’
Baharım tükendi geliyor ‘KIŞIM’
Benim hep felekle; sorunum, ‘İŞİM’
Bunlar zaten ballı-BÖREK şiirde.

Seslendim kaleme; ‘bunu ‘YAZ’ dedim’
Bilmem fazla dedim, bilmem ‘AZ’ dedim.
’KIŞ’ dedim, ’GÜZ’ dedim çokça ‘YAZ’ dedim
Okkalı uyaklar, GÖREK şiirde.

Mısraların süsü, göz süzüp, ’BAKSIN’
Uyaklar dillerden su gibi ‘AKSIN’
Nazar değmesin hiç, boynuna ’TAKSIN’
Dantel dantel dizip ÖREK şiirde.

Bu kısır döngüden umarım çıkar.
"Kedi bal yemekten, bıkar mı bıkar",
Şiire yakışır ‘GAM’ ile ‘EFKÂR
Hele olur ise “YÜREK’” şiirde.

03.05.2021/Konya