12
Yorum
24
Beğeni
4,8
Puan
617
Okunma

Yine yükünü tutmuş, acı ve dert kervanı
Öyle sıkı tutmuş ki, yakamı bırakmıyor
Develeri çekerken, gördüm ben o mervanı
Öyle düğüm atmış ki, yakamı bırakmıyor
Hani kafan atınca, kenara atamazsın
Bitirmek için ise, huzura katamazsın
Bu kervanın yükünü, pazarda satamazsın
Bir birine katmış ki, yakamı bırakmıyor
Beni perişan gören, eş, dost, akraba ne der
Çaresiz bir kenarda, bekliyorum derbeder
Elemle gardaş olmuş, gam ile hemhal eder
Gırtlağa dek batmış ki, yakamı bırakmıyor
Sorunların üstüne, yeni sorun doğarmış
Ne zaman huzur gelse, acı onu boğarmış
Alnında çizgiler, saçlar çoktan ağarmış
Çok acılar tatmış ki, yakamı bırakmıyor
Ufukları, yolları, taramaya gerek yok
Farklı istikamete, yürümeye gerek yok
Nereden çıkar diye, aramaya gerek yok
Bir zulaya yatmış ki, yakamı bırakmıyor
Sanmayasın gün olur, mutlulukla barışır
Bir dakka rahat vermez, hayatıma karışır
Anılarım dert kokar, hüzünlerle yarışır
Öyle zaman yutmuş ki, yakamı bırakmıyor
Yıllar yılı güzellik, gözlerimde tutüyor
Düşüncemin altın da, bil ki huzur yatıyor
Ömür denilen süre, gün gelince bitiyor
Lüzumsuz’a çatmış ki, yakamı bırakmıyor
Sadık DAĞDEVİREN
Aşık LÜZUMSUZ
MERVAN: Eşek, yaya, kuvars, katı taş, ateş yakan
(Bu şiirde EŞEK manasında kullanılmıştır)
5.0
94% (16)
1.0
6% (1)