1
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
961
Okunma
Kulağımda yıpranmış bir şarkı
“Gittin sen bana gitmek için gelmiştin
Geride yavaş yavaş eriyen bir kurşun bıraktın
Bıraktığın şekilden çok daha başkasına bürünen
Ve bir daha asla eskisi olamıcak bir kurşun
Gerçekten bidaha hiç bişey eskisi gibi olmadı”
Sen gelmiştin aklıma evet sen olmalıydın gelen
Senin di bu şarkı senin ve benim di aslında
O zaman sen ben yoktuk çünkü
Biz vardık kocaman yüreğimiz kocaman gülen
Gözlerimiz vardı
Biz dosttuk yani öyleydik öyle olduğunu zannettik
Ama seni gülerek anarım hep
Yaptıklarımızı yapacaklarımızı hayalda kalan şeyleri
Tebessümle andım hep
Ve öyle olucak ben ölene dek
Bazen seni canım kadar tanırdım
Bazen yedi kat yabancıydın
Duygularıma,
En derin noktalarına kadar tanımalımıydım seni
Yoksa böylemi güzeldin böylemi sevmiştim
Belki çözsem büyüsü bozulacak bir masaldın
Beklide hiç çözmek istemedim
Ama seni hiç unutmadım
Yedimiz sıcak çikolata
Yürüdüğümüz o tren yolu
Ki ölücektik az daha
Nede omzunda ağladığım günleri
Sevinçlerini üzüntülerini
Unutmadım işte daha bir sürü şey işte
Kanatmak istemedim yaralarımı şimdi
Beklide sevgi buydu o tiren raylarında hiç çekinmeden
Arkandan gelebilmekti sevgi
Ölümü düşünmeden
“unutulmuşmuydum alışıyormuydun
yavaş yavaş yokluğuma” diyor
susuyordum
konuşsam inanıcam sanki
öle kal istedim
ve zamanı durdum bendeki sen için
ve hep durdurduğum zamandasın
bendesin gidemiceksin
kusura bakma …
ama gitmeliydin öle değilmi
git öyleyse bakma ardına bırakamam yoksa
sakın ağlama dökme sisli kirpiklerinden
inci tanelerini kıyamam dayanamam yüreğinin
gözlerinden dökülmesine
hadi git beni terk edip uzaklara
hadi git gördüğüm bir rüyaydın bittin
gittin ama aslında bendesin……
MELUSİNA