1
Yorum
8
Beğeni
5,0
Puan
931
Okunma

Önce bir şûle göründü belli belirsiz
Ufukların penceresinden
Hazer kıldı semânın geç kalan firarileri
Sabâ nağmeler yansıdı huzmelerden
Cıvıltılar duyuldu çığlıklarla ve fakat eşsiz
Gülden, sümbülden, yaseminden...
Kayboldu anahtar, düşüverdi kilit
Dipsiz kuyusuna esrarın
Bir selam geldi Kays çöllerinden
Ve bir ses elma tepelerinden
Seyrederken ahengini şiirin
Dinledim sırrını Gala’dan Dali’den
Bir vapur düdüğü ile uyandı şehir
Opera başladı Garnier’de
Galata kulesinden tekrar havalandı Hezarfen
Gazeller okundu Tanbûrî’den, Itrî’den
Ve davet yükseldi Mihrimahlardan.
Mahmuz duruldu, dizgin çekildi
Emmâre’ de sefer başladı sülûke
Kımıldadı terazi , kalem yürüdü
Gözümde defterdeki kalem sesleri
Vekil mahkeme yolunu tuttu şimdiden
Şen gülümsemeler duyuluyor servilerden...
5.0
100% (4)