Denizlerdeki sular mavilerle kur yapar,
Öksüz kalmaz yakamoz ,parıltıyla naz yapar,
Sevgi dolu yürekler, dolu dolu aşk yapar,
Denizler yakamozdan,Yar Nur’undan vazgeçmez

Ormandaki ağaçlar,cilveleşir yaprakla,
Çayırlar hiç vazgeçmez,çiçek açar toprakta,
Baharın güzelliği,yeşildir her yaprakta,
Ormanlar alayıştan,yar Nur’undan vazgeçmez.

Gökyüzünün atlası, kızıldır onun aşkı,
Gecenin karanlığı, yıldızların hep dansı,
Fecr-i kaziple süslü evrenin alayışı,
Mavi gök güneşinden, yar Nur’undan vazgeçmez..

Gökkuşağı renklidir,ihtiva eder rengi,
Zemheri gündüzler de,salar eteklerini,
Sümbüller bahar kokar,Güller sevdadır yeli,
Gökkuşağı renginden,yar Nur’undan vazgeçmez..

Fecr-i sadıktır yüzü,cennettir hep gül’üşü,
Afaktır hep gözleri,derindir sevgi yeli,
Dudakları ateştir,yufkadır o yüreği,
Niyazi sevdiğinden,Yar Nur’undan vazgeçmez…
16-04-2021 Niyazi Çelik…

Sevgi bir halat gibi sarmıştı alemi
ve bir mum ışığıydı geçmek için geceden...Ferda,ca

Fecr-i sadık= İkinci fecrin oluşmasından güneşin doğmasına kadar olan süre, sabah namazının vaktidir. İkinci fecir; sabaha karşı doğu ufkunda yayılmaya başlayan bir aydınlıktan ibarettir.
Fecr-i Kazip= Bu, doğu ufkunun ortasında yükseklere doğru, iki tarafı karanlık ve uzunlamasına bir hat şeklinde yayılan bir beyazlıktır.