2
Yorum
7
Beğeni
5,0
Puan
2106
Okunma

Ne güzel şey seninle kartondan bir
bardaktan içilen kahve molasında on dakikayı paylaşmak Bodrum kalesine karşı.
Ayrı bir lezzeti varmış tonton bir sokak satıcısının kızarttığı kestanenin, bir kış gününde
bir de senin elinden olunca değme keyfime.
Cennet kokuyor önce senin sonra benim kokladiğım nergizlerin konusu gene bir Romen teyzenin elinden.
Salına salına yürümek mavi beyaz, bengonvil dolu ve dar bodrum sokaklarında.
zaman dursun, dursun diyerek dualar etmek
aşık olmaktır bir kente seninle beraber yeniden.
Bir simidi ortadan iki ye bölmek bütün yüksek kaldırımlara inat insanca ve sevgi tadarak ne güzel simit ve çay seninle, köşeden gelen hazır kalamar ve barbun kokuları arasında.
Ey benim mavi beyaz cennetim Halikarnasos, Bodrum.
Dört bin yılda hiç bukadar güzel bir çiçek iliştirdin mi koynuna
ve hiç bir çiçeğin koktumu bu kadar özel.
Ey benim begonvil moru memleketim.
Mavinin bir tek sana yakıştığını zannettim ömrümce,
taki ona baktığımda her şeyi sadece mavi,
masmavi görünceye dek.
5.0
100% (2)