10
Yorum
42
Beğeni
0,0
Puan
943
Okunma

’ o günü ’ konuşturmayalım,
deniz ülkesinin,
kara dul koyuna,
dumanlı dalgaların
tavlandığı kalbe gömelim... ,
- ben size, sizi yansıtan
aşkı yazamadığınız,
nazlı beyaz sayfanın
geçmişten arınan aynasıyım...,
iz bırakmayan korkularınız da
tenimi narkozsuz yüzüp,
bedeninize giydiğiniz
urban da hep bi bahane,
beşiğine doğduğunuz dünyadan
daha yorgun /karan/ lığım,
tek celsede boşadım ismimi,
saatin geriye alındığı
bu belalı vakitte,
yolunuzdan,
sokaklarımı budadım,
kalemimi;
kesilen cezalarda biledim,
törpüledim küfürden
bana ait harfleri,
cennetin, bittiği yerden,
cehennemin pusulası ’kuzey’,
ateş, payına düşeni
alırken kutupdan,
" bir adım sonra;
ne ben varım senin için,
ne de bir adım geride;
sen kalacaksın benim için..."
’kal’ oluşun felsefesi;
hoşça ’kal’ lı vedalar,
cesaretin mi ?;
aşka silahın,
yApma ya!!
daya korkusuzlugunun
namlusunu kafama,
ne duruyorsun?,
sıkıyorsa dokunsana...,
beni dallarımdan koparıp
sana getiren rüzgarın;
bir gün saçlarından,
alıp götüreceğini bilseydin,
yine de, mevsimin gelmeden
aşka ölmeyi,
bu kadar çok diler miydin?...
#sis ve gizem
karan
" edebiyat defteri" nin degerli seçki meclisine sonsuz tesekkurlerimi sunarım..