3
Yorum
19
Beğeni
0,0
Puan
660
Okunma
mezarım olan bedenin;
bütün günahlarından
arın mış ruhunu,
kırbada taşıdığım;
kalp atışında sevdasını,
ruhsatsız soluduğum
her nefesde, nefesini;
şah damarımda ,
s/ ona dokuduğum
ipek gelinligin kozasında
yaşatarak sevdim.. ,
bilir misiniz? ;
en çok da,
bitmeden gidişlerin
anısına ihanet edilir,
ben se iki kez ettim!!
adımı mezar taşından
sildiğim mısralarla... ,
ay tutulurken,
gecenin dud elası tenine,
gözlerinde su çıkrığı gamze açar,
dudakların,
içimi döktüğüm zılgıtlara çizilir,
yağmurun kokusu
baskın yemiş düşlerimin
mevzilerine sığınır,
bilmem kaç asırdır,
bilmem kaç kez,
bir birinin üstüne
yığılan özlemin,
o kavuşamayan öyküsü;
zamana diz çöken gazellerin
sararan külüne yazılır,
yanık sesinde tütsülenir eskicinin,
uzak ömrümün rıhtımında,
cam kovanoza idam edilir... ,
’ gök kubbede;
kanatsız özgürlüğüm,
yer yüzünde;
secde de titreyen ayetimsin,
gönül koyulan sevda,
kalbe ağırsa;
hülyanla dolu düşleri,
cellad neylesin... ,’’
#sis ve gizem
karan