24
Yorum
86
Beğeni
0,0
Puan
2128
Okunma

Göğsümü yer bellemiş ömür denilen makam
Çok kışlar gecelerken, yazlar sürdü safayı
Aynalar varlığıma kesip dururken ahkâm
Sabrımda sevincimi, soluğumda şifayı
Yük değil nimet bildim heybemdeki vefayı
Danışıklı döğüşlü gönlümde renk cümbüşü
Sağ gösterip sol vurdu kalbe düştü ağrısı
Yusuf’un kuyusunda sakladım olan düşü
Alnımda gurbet mührü ’’gel’’ diyen yol çağrısı
Kâtip yazınca kader bir yalandı gayrısı
İçimde güz sancısı bazen uzlete çekti
Bahar fısıltıları topladı enkazımı
Yaslandığım sineme kuşlar karanfil ekti
Başımı gölgeleyen bulutlar avazımı
Rüzgârla götürdüler Rabbime niyazımı
Hüznümle mayalanan mesken bu kadim şehir
Kaldırımlarda telaş ayak altına sürgün
Okyanus kıyısından göçünü alan nehir
Çektiğim bir off kadar kendi boyuna vurgun
Sükûtuma muhayyel seyruseferden yorgun
Kıskıvrak tutulduğum aklımda bin bir geçit
Açılan pencereme vurmuş akşam güneşi
Vakit, zamana nakit, vakit yokluğa ait
Takvimler eksilirken ruhta hayat güreşi
Bense yeni yaşımla ediyorum hoşbeşi...
Nezahat YILDIZ KAYA
Rotterdam Günlüğü